Röportaj: Avrupa’da Yaşayan Türkler İçin Türkiye’de Miras Hukuku

Angora Hukuk ile özel Röportaj

GÜNCEL - 10-10-2025 10:02 1699 kez okundu.

Röportaj: Avrupa’da Yaşayan Türkler İçin Türkiye’de Miras Hukuku
Advert

 

 

Soru: Türkiye’deki miras hukuku Avrupa ülkelerinden nasıl farklılık gösteriyor?

Cevap: Türkiye’de en belirgin fark, “saklı pay” yani zorunlu mirasçılık sistemidir. Medeni Kanun’a göre miras bırakan, malvarlığının tamamında serbestçe tasarruf edemez; çocukların, eşin ve bazı durumlarda anne-babanın korunmuş payları vardır. Avrupa’da ise bu durum ülkeye göre değişiyor. Fransa, İspanya gibi ülkelerde benzer korumalar varken, İngiltere gibi common law ülkelerinde kişi malvarlığını istediğine bırakabilir. Türkiye’deki bu sınırlama, aile bağlarını korumak adına oldukça güçlüdür.

Soru: Avrupa’da yaşayan Türkler Türkiye’den miras aldıklarında hangi hukuki süreçlerden geçmek zorunda?

Cevap: Öncelikle mirasçılığın resmî olarak tespit edilmesi gerekir. Bunun için “veraset ilamı” yani mirasçılık belgesi alınır. Bu belge Türkiye’de sulh hukuk mahkemelerinden veya noterlerden çıkarılabilir. Avrupa’da verilen miras belgeleri ise doğrudan geçerli değildir, Türkiye’de tanıma-tenfiz süreci gerekir. Dolayısıyla pratik yol: konsolosluk ya da noter aracılığıyla vekaletname düzenlemek, ardından Türkiye’deki avukatın hem veraset ilamını hem de tapu ve banka işlemlerini yürütmesidir.

Soru: Diyelim ki bir kişi Türkiye’deki mirastan pay almak istiyor ama abisi veya kardeşi bunu engelliyor. Bu durumda ne yapabilir?

Cevap: Böyle bir durumda önce mirasçılık belgesini edinip hak sahipliğini resmîleştirmek gerekir. Daha sonra eğer saklı pay ihlali varsa “tenkis davası”, mirasın paylaşımı engelleniyorsa “taksim veya ortaklığın giderilmesi davası” açılabilir. Yargıtay’ın son kararlarında da özellikle aile konutu veya saklı payın korunması konusunda mirasçının hakkının açıkça vurgulandığını görüyoruz. Yani kanun ve yargı, mirasçının hakkını koruyor.

Soru: Türkiye’de kalan bir evi veya taşınmazı Avrupa’dan yönetmek mümkün mü?

Cevap: Elbette mümkün. Avrupa’da yaşayan bir mirasçı, bulunduğu ülkedeki noter ya da Türk konsolosluğu aracılığıyla Türkiye’de geçerli vekaletname düzenleyebilir. Bu vekaletname apostil ve Türkçe tercüme ile birlikte avukata ulaştırıldığında, taşınmazla ilgili tapu, satış, kira ya da vergi işlemleri uzaktan yapılabiliyor. Yani bizzat Türkiye’ye gelmeden taşınmazınızı yönetebilirsiniz.

Soru: Miras işlemlerinde vekalet veya avukat aracılığıyla işlem yapmak Avrupa’da yaşayanlar için ne kadar kolay?

Cevap: Aslında oldukça kolay. Konsolosluklarda verilen vekaletnameler Türkiye’de doğrudan geçerlidir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, vekaletnamenin kapsamının geniş tutulmasıdır. Örneğin sadece tapu değil, dava açma, satış, banka işlemleri gibi yetkileri de kapsaması gerekir. Bu şekilde avukatınız sizin adınıza tüm süreci hızla yürütebilir.

Soru: Türkiye’deki miras, Avrupa’daki banka hesaplarına veya yatırımlara nasıl yansıtılır?

Cevap: Türkiye’deki taşınmazların veya banka hesaplarının önce Türkiye’de intikal işlemleri yapılır. Taşınmaz satıldığında ya da bankadaki paralar çözüldüğünde, mirasçıların kendi hesaplarına aktarılır. Buradan da uluslararası transfer yoluyla Avrupa’daki hesaplara geçebilir. Ancak transfer öncesinde miras vergisinin ödenmiş olması gerekir. Bankalar bu vergiler ödenmeden işlem yapmaz.

Soru: Otomatik Bilgi Paylaşımı kapsamında Türkiye’deki miras konusunda bilgi aktarılıyor mu?

Cevap: Türkiye, Otomatik Bilgi Paylaşımı sistemine dahil oldu. Bu şu demek: Türkiye’de açılan veya miras yoluyla intikal eden banka hesapları, mukim olduğunuz ülkenin vergi idaresiyle paylaşılabiliyor. Yani doğrudan “miras” bilgisi değil ama finansal hesaplar ve bakiyeler paylaşılır. Avrupa’da yaşayan bir mirasçının, Türkiye’den gelen gelirini ya da hesabını kendi ülkesinde beyan etmesi gerekebilir. Bu, son yıllarda oldukça sıkı takip edilen bir konu.

 

Röportaj: Avrupa’da Yaşayan Türkler İçin Aile Hukuku

Soru: Avrupa’da yaşayan bir Türk Türkiye’de boşanmak isterse hangi yolu izlemek zorunda?

Cevap: Eğer boşanma davası Türkiye’de açılacaksa, Türkiye’deki mahkemeler yetkilidir. Ancak kişi Avrupa’da ikamet ediyorsa, bulunduğu ülkede de boşanma davası açabilir. Buradaki en kritik nokta, yurtdışında verilen boşanma kararlarının Türkiye’de geçerli olması için “tanıma ve tenfiz davası” açılması gerektiğidir. Yargıtay da bu konuda çok net: yabancı mahkeme kararı, tanıma-tenfiz yapılmadan Türkiye’de nüfus kayıtlarına işlenmez.

Soru: Diyelim ki Almanya’da boşandım. Türkiye’de hâlâ evli görünüyorum. Ne yapmalıyım?

Cevap: Bu çok sık karşılaşılan bir durum. Yapmanız gereken şey, Türkiye’de tanıma-tenfiz davası açmak. Bunun için boşandığınız ülkenin mahkeme kararını, kesinleşme şerhini ve apostilli tercümesini hazırlamanız gerekiyor. Avukatınız sizin adınıza Türkiye’de bu davayı açabilir. Sonuçta Türkiye’de nüfus kayıtları da güncellenir ve resmen boşanmış sayılırsınız.

Soru: Yurtdışında boşanmış bir Türk, çocuk velayeti konusunda Türkiye’de de sorun yaşar mı?

Cevap: Evet, yaşanabilir. Avrupa’da velayet konusunda verilen kararlar Türkiye’de otomatik olarak geçerli değildir. Bu kararların da tanıma-tenfiz sürecinden geçmesi gerekir. Yargıtay son kararlarında da şunu söylüyor: çocuğun üstün yararı her şeyden önce gelir. Bu nedenle yabancı mahkeme kararları, çocuğun Türkiye’deki menfaatleriyle çelişmediği sürece kabul edilir.

Soru: Evlat edinme veya nafaka kararları da aynı şekilde mi işliyor?

Cevap: Kesinlikle. Evlat edinme, nafaka veya iştirak nafakasıyla ilgili yabancı kararların da Türkiye’de geçerli olabilmesi için tanıma-tenfiz gerekir. Özellikle nafaka alacakları Avrupa’dan Türkiye’ye, Türkiye’den Avrupa’ya icra edilebilir; ancak bunun için kararların resmîleştirilmesi gerekir. Bu konuda 2023 ve 2024’te verilmiş güncel Yargıtay kararlarında, nafaka borçlusunun yurtdışında yaşaması halinde bile Türkiye’de icra yolunun açık olduğu vurgulandı.

Soru: Türkiye’de evlilik yapan bir çift, Avrupa’da boşanırsa mal paylaşımı nasıl olur?

Cevap: Mal rejimi konusu biraz karmaşık. Türkiye’de 2002 yılından itibaren yasal mal rejimi “edinilmiş mallara katılma rejimi”dir. Avrupa’da boşanma halinde, oradaki mahkeme kendi hukukunu uygulayabilir. Ancak taşınmaz Türkiye’de ise, Türkiye’deki hukuk devreye girer. Yani Almanya’da boşanmış olsanız bile Türkiye’deki evin paylaşımı için Türk Medeni Kanunu uygulanır. Bu yüzden çiftler çoğu zaman hem Avrupa’da hem Türkiye’de işlem yapmak zorunda kalıyor.

Soru: Yurt dışında yaşayan bir Türk, Türkiye’de evlenmek isterse hangi işlemleri yapmalı?

Cevap: Öncelikle evlenecek kişi bulunduğu ülkeden “bekârlık belgesi” almalı. Bu belge apostil ve Türkçe tercüme ile Türkiye’deki evlendirme dairesine sunulur. Ayrıca evlilik başvurusu sırasında sağlık raporu ve diğer standart belgeler de istenir. Bu işlemler biraz yorucu görünse de konsolosluk ve belediyeler aracılığıyla kolaylıkla tamamlanabilir.

Soru: Çocukların soyadı, vatandaşlık ve nüfus kaydı konusunda en çok neye dikkat edilmeli?

Cevap: Burada en kritik konu, çocuğun doğumunun hem yaşanılan ülkede hem de Türkiye’de bildirilmesidir. Aksi halde Türkiye’de nüfus kayıtlarında eksiklik olur. Soyadı konusunda ise Türk hukukuna göre çocuk evlilik içinde doğmuşsa babanın soyadını alır; boşanmadan sonra anneye verilmesi için mahkeme kararı gerekir. Yargıtay’ın son kararları da annenin talebiyle çocuğun soyadının değiştirilebileceğini kabul ediyor, ama bunun için çocuğun üstün yararı şartı aranıyor.

Soru: Yurt dışında yaşayan Türkler için aile hukuku konusunda en büyük pratik tavsiyeniz ne olur?

Cevap: En önemli tavsiyem, verilen yabancı mahkeme kararlarını mutlaka Türkiye’de tanıma ve tenfiz ettirmeleridir. Bu yapılmadığında boşanma, velayet, nafaka gibi haklar Türkiye’de tanınmaz. Ayrıca evlilik ve çocuk kayıtlarını konsolosluk aracılığıyla Türkiye’ye bildirmek çok önemli. Çünkü ileride miras, vatandaşlık, eğitim veya sosyal güvenlik haklarında ciddi sorun çıkabilir.

Röportaj: Avrupa’da Yaşayan Türkler İçin Ceza Hukuku

Soru: Avrupa’da yaşayan bir Türk, Türkiye’de işlediği iddia edilen bir suçtan dolayı nasıl yargılanır?

Cevap: Türk Ceza Kanunu’na göre, suç Türkiye sınırlarında işlenmişse, failin yurtdışında yaşaması fark etmez, Türkiye’de yargılama yapılır. Eğer kişi yurtdışında yaşıyorsa, hakkında çıkarılan yakalama kararı ya da gıyabında verilen tutuklama kararıyla Türkiye’ye geldiğinde işlem yapılabilir. Ayrıca bazı suçlar bakımından, Türk vatandaşlarının yurtdışında işledikleri fiiller de Türk hukukuna göre yargılanabilir.

Soru: Diyelim ki Almanya’da bir Türk, Türkiye’de hakkında açılmış bir ceza davası olduğunu öğrendi. Ne yapmalı?

Cevap: Öncelikle paniğe kapılmamalı. En doğru yol, Türkiye’de bir avukata vekalet verip dosyayı inceletmektir. Avukat, mahkemenin hangi aşamada olduğunu, hakkınızda yakalama kararı olup olmadığını öğrenir. Eğer savunma için bizzat gelmek gerekiyorsa, bu da planlanabilir. Çoğu zaman duruşmalara avukat katılarak sürecin yönetilmesi mümkün oluyor.

Soru: Yurtdışında alınan bir ceza, Türkiye’de de geçerli olur mu?

Cevap: Kural olarak yabancı ceza kararları Türkiye’de doğrudan uygulanmaz. Ancak bazı istisnalar var. Örneğin Avrupa’da işlenen bir suçtan dolayı verilen mahkûmiyet, Türk vatandaşlığı haklarına (memuriyet yasağı, sabıka kaydı gibi) etkili olabilmesi için Türkiye’de tanıma kararı alınmalıdır. Bunun dışında, aynı fiil nedeniyle Türkiye’de yeniden yargılama açılması da mümkündür, ama uluslararası anlaşmalar çifte cezalandırmayı sınırlayabiliyor.

Soru: Türkiye’de bir ceza davası açıldı ama kişi Avrupa’da yaşıyor ve gelmek istemiyor. Ne olur?

Cevap: Bu durumda mahkeme sanığın ifadesini almak için talimat yoluyla bulunduğu ülkedeki adli makamlarla iletişime geçebilir. Ancak uygulamada çoğu zaman sanığın bizzat Türkiye’ye gelmesi istenir. Gelmediğinde hakkında yakalama kararı çıkarılabilir. Yine de avukat aracılığıyla süreci takip etmek, bazen de mazeret bildirmek mümkündür.

Soru: Özellikle hangi suçlarda yurtdışında yaşayan Türkler daha çok sorun yaşıyor?

Cevap: Uygulamada en çok karşılaşılanlar şunlar:

            •          Nafaka yükümlülüğünün ihlali (boşanma sonrası nafaka ödemeyenler hakkında ceza soruşturmaları açılabiliyor),

            •          Hakaret, tehdit, dolandırıcılık gibi şikâyete bağlı suçlar,

            •          Askerlik ve yoklama kaçaklığı nedeniyle açılan davalar,

            •          Vergi ve gümrük suçları, özellikle yurtdışından giriş-çıkışta.

Yargıtay son yıllarda özellikle nafaka yükümlülüğünü ihmal edenlerin cezai sorumluluğu konusunda net kararlar verdi.

Soru: Türkiye’de hakkımda ceza davası var. Avrupa’dan vekalet vererek kendimi savunabilir miyim?

Cevap: Evet, bu mümkün. Konsolosluk veya yerel noter aracılığıyla avukata ceza davaları için özel vekaletname verebilirsiniz. Avukatınız, dosyayı takip eder, savunmanızı sunar ve gerekli itirazları yapar. Ama bazı davalarda sanığın bizzat hazır bulunması gerekebilir. Özellikle hapis cezasının muhtemel olduğu dosyalarda, hâkim sanığı görmek isteyebilir.

Soru: Türkiye’de kesinleşmiş cezam var ama Avrupa’da yaşıyorum. Ne olur?

Cevap: Eğer kesinleşmiş hapis cezası varsa ve Türkiye’ye giriş yaparsanız infaz edilir. Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımız bu konuda dikkatli olmalı. Bazı suçlar için “denetimli serbestlik” veya “uzlaşma” imkânı da var. Bu nedenle en doğrusu, cezayı erteleme, infazın ertelenmesi veya uzlaşma gibi yolları araştırmak için avukata başvurmaktır.

Soru: Avrupa’da yaşayan Türkler için ceza hukuku açısından en önemli tavsiyeniz nedir?

Cevap: En önemli tavsiyem şu: Türkiye’de hakkınızda herhangi bir soruşturma veya dava olup olmadığını düzenli kontrol edin. E-devlet üzerinden adli sicil kaydınızı görebilirsiniz. Ayrıca hakkınızda yakalama kararı varsa bunu Türkiye’ye gelmeden öğrenmek büyük önem taşır. Çünkü havalimanında ciddi sorun yaşanabilir. Mutlaka güvendiğiniz bir avukatla iletişimde olun ve evraklarınızı düzenli takip edin.

Soru: Son olarak, yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarına genel olarak ne tavsiye edersiniz?

Cevap: Şunu çok net söyleyebilirim: hangi alanda olursa olsun, tüm hukuki işlemler mutlaka güvenilir bir avukat aracılığıyla yürütülmeli. Çünkü yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız, hem Türk hukukunun hem de bulundukları ülkenin hukukunun kesişiminde hareket ediyor. Bu da ister miras, ister aile, ister ceza hukuku olsun; aynı zamanda ticaret, gayrimenkul, iş hukuku gibi farklı alanlarda da ciddi teknik süreçler anlamına geliyor. Evrakların eksiksiz hazırlanması, doğru başvuruların yapılması ve sürecin en kısa sürede sonuçlandırılması için uzman desteği şart.

Bizim hukuk ofisimiz bu noktada, Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın Türkiye’deki tüm hukuki işlerini güvenle üstleniyor. Konsolosluk veya noter aracılığıyla vereceğiniz bir vekaletnameyle siz Türkiye’ye gelmeden davalarınızı, resmi işlemlerinizi ve tüm hak takibinizi gerçekleştiriyoruz. Amacımız hem hak kayıplarınızı önlemek hem de size güvenli, pratik ve şeffaf bir hizmet sunmak.

Kısacası: Türkiye’deki tüm hukuki haklarınızı korumak için yapmanız gereken tek şey, güvenebileceğiniz bir avukatla çalışmak. Biz de bu konuda yanınızdayız.

 

Avukat Fulya Kaya

Avukat Mehmet Fatih Kaya

Adres : Kızılırmak Mah. 1443. Cad. Green Office 22/7 Çukurambar Çankaya Ankara

 

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Almanya'da 10 hastayı öldürmekle yargılanan hasta bakıcıya müebbet hapis cezası

Almanya'da 10 hastayı öldürmekle yargılanan hasta bakıcıya müebbet hapis cezası

05-11-2025 - GÜNCEL

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Süleyman Akgün:

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Süleyman Akgün: "Atatürk Cumhuriyeti’ni Ortadoğu Cumhuriyeti’ne çeviremeyecekler.”

04-11-2025 - GÜNCEL