Bir Ahmed Arif Güzellemesi

H-Karşıyakalı

07-07-2016 11:37

 

Dağlardan seslenen şairdir Ahmed Arif.

Dağların şairidir. "Şiirin gerillası" olarak da anılır. Adiloş bebekle doğar. Tanır yılanı, çıyanı. Tanır haini, pezevengi. Tanır da unutmadan büyür.

Urfa'da meçhul askerdir. Wan da 33 kurşun. Pasaporta ısınmamış içi. Gün olur dağlara çeker umutlarını. Kar altında beslenir Kardelenler gibi.

Kapattığında sevdikleri gözlerini, Üşür. Yüreği Üşür. Ve terk etmez sevdası. Kaç zemheri, kaç leylim bahar geçse de unutmaz. Akşam erken iner hapishaneye, karanfil kokar cigarası. Kuş uyur, kurt uyur, düşman uyumaz bilir.

Şairdir, yürek işçisidir. Bilincinin ve yüreğinin hüneridir dizeleri. Vurulur hiç sorgusuz sualsiz. “Vurulmuşum” der Kirvesine, kirvesi hallerini aynen böyle yazsın ister: “gül memeler değil, dom dom kurşunu paramparça ağzımdaki". Dün Van’dır, bu yıllarda, bu günlerde Roboski, Suruç, Sur, Cizre’dir kirvesinin yazmaya durduğu.

Sevdalıdır şair, utanır da söyleyemez, ütüsüz gömleğiyle çıkamaz. Kavgalıdır sevdasıyla, kavgası da bir o kadar sevda yüklüdür oysa. Prangalar eskitir hasretinden.

Dünyasında yalnızlık yoktur. “Asla Yalnız yürümeyeceksin” der gibidir. Yaşadığı hiç bir kent başkenti olmaz yalnızlığın. Ne sevdasına dargın, ne kavgasına küskündür. Bir tek başak dalı bile dargın kalmayacak düş dünyasının güzelliğinde. Bir tek zeytin dalı bile yalnız. Yokluğu cehennemin öbür adıdır.

Yarasını saklayan, acısını döken, öfkesini usul usul damıtandır. Bir bilseniz nasıl sever Köroğlu’nu, Karayılan'ı, Pir Sultan'ı ve Bedrettin'i, sever onların kendisini sevdiği gibi. Bolu Beyi'ne de karşı dövüşür, sömürgeci işgalciye de. “Volta da Kürdün Gelinini söyler”. "Ekende yok, biçende yok, yiyen de ortak" Osmanlıya karşıda direnirler geleneğin izinde.

Hesabı dağlarla olsa da memlekete baharın da dağlardan geleceğini bekler. Dayanır kitap ile düş ile, ekmek ile aş ile. Emek ile yürek ile dayanır. Kan tükürür sorguda ama satmaz onurunu hiç bir zaman. Dayanır ve rüsva etmez sevdiklerini. Bir umudu var, o da zulasında ki mahzun resim kadar kutsalıdır.

Beşikler veren Nuh'a, Salıncaklar, hamaklar, Anadolu'dur bir baştan bir başa, hücrelerine kadar Mezopotamya. Dicle'nin Fırat’ıdır, Fırat'ın Dicle'si.

Kürtdür ama en güzelinden Türkçe yazar şiirlerini. Uy hawar dedikçe sızılar yüreği. Dilindeki kelepçeyi hatırlatır. Dilin dile zulmü değil bu, düzenin dile zulmüdür. Zalimin zulmü kelepçesinin karasıdır. Hasan Hüseyin’in dediği gibi “kelepçenin karasında bir ak güvercin”.

Ahhh Ahmed Arif, seni anlatabilsem seni, halden bilene.

Ahmed Arif’i en güzel kendi şiirleri anlatır. Bir sevgili arkadaşım radyoda okuyor şiirlerini Ahmed Arif’in. Dinledikçe seslenişim, katılasım geldi. Ey benim güzel arkadaşım, can arkadaşım. Sen şiir okudun, ben düşleri büyüttüm. Sen çaldın o güzelim parçaları, ben sevgiliye sımsıcak özlemle, sapsarı hüzünle, yürek coşkusuyla dinledim. Elimi uzatasım, sesimi duyurasım, gözlerinde görünesim, “maviye maviye çalan gözlerim”de göresim geldi Ahmed Arif’çe.

İyi ki doğmuşsun Ahmed Arif, bu dünyada firari yaşamışsın. Kaçağa gider gibi sürerler izini ardılların bu memlekette. Haziran’da ölmek zor. Ölmek zor Haziran’da. Nazım Hikmet kokuyor Haziran. Orhan Kemal kokuyor. Denizlerin kıyıya, kıyıya vuran esintisinde Kazım Koyuncu kokuyor Haziran. Ahmed Arif kokuyor hasretinden prangalar eskiterek Haziran. Oğulların, kızların var gelecekte, her biri bir cihan parçası. Yeniden yaratılırım o korkunç, mübarek ellerinde.

Seni anlatabilmek düşüyor şimdi bizlere, akan suya, kayan yıldıza, bir kibrit çöpüne dalıp gidene. Seni anlatabilmek seni, ne Afatlar sevdiğini, bir de Diyarbekir kalesini… Türküler çalıyor Özgür Radyo’da, “yiğidim aslanım burada yatıyor” ve ardından “Bir seni özledim, bir de memleketimi”.

DİĞER YAZILARI Hem şair hem yazar Entepli Nevin Koçoğlu 01-01-1970 03:00 “Güneşi görebilmek için karanlığı kazıyoruz!” 01-01-1970 03:00 Bir özlemdir bahar tadında yaşamak 01-01-1970 03:00 Okumak öğrenmektir 01-01-1970 03:00 Hayata Ismarladım Rastgele 2021 01-01-1970 03:00 Tüm İşçiler birlik olursa değişir dünya, değişir hayat! 01-01-1970 03:00 "Biz Olmak" deyince... 01-01-1970 03:00 Türkü Ustası Türküleriyle Türkülerde Yaşıyor 01-01-1970 03:00 KISSADAN HİSSE: DUYMAK, GÖRMEK VE BİLMEK 01-01-1970 03:00 Anneler Günü güzelliğine 01-01-1970 03:00 Güle Güle Ülkü Tamer, IŞIKLAR İÇİNDE OL USTAM 01-01-1970 03:00 GÜNE MEKTUP GÜZELLİĞİ DÜŞERSE 01-01-1970 03:00 En Çok Kasıma Yakışıyor Hüzün 01-01-1970 03:00 SABRIN SELAMETİNDE ÖZLEMİN SICAKLIĞI 01-01-1970 03:00 „Güz Mevsiminde Gidenlerimize Saygıyla” 01-01-1970 03:00 101 Yıllık Acıya Dayanır mı Bu Topraklar? 01-01-1970 03:00 Yüreği Bir Olanın Yazgısı da Bir Olur 01-01-1970 03:00 Hasretin Gücü Olmak 01-01-1970 03:00 Bu Dünyada Olmazda Yok, Olamaz da 01-01-1970 03:00 Gündem Dersi: Barış ve Savaş 01-01-1970 03:00 Yaşar Kemal Güle Güle Usta! 01-01-1970 03:00 Rüzgar kanatlı çocuklar mevsimi 01-01-1970 03:00 Bizim Nazım Hikmet 01-01-1970 03:00 Bu Dünyada Olmazda Yok, Olamaz da 01-01-1970 03:00 “Kandan Kına Yakılmaz!” 01-01-1970 03:00 Gel Utandırma Bizi 01-01-1970 03:00