KISSADAN HİSSE: DUYMAK, GÖRMEK VE BİLMEK

Amerika'nın Minnesota Eyaleti'nin Minneapolis kentinde 46 yaşında Coronalı günlerde işsiz kalan siyah George Floyd sokak ortasında polis tarafından öldürüldü. Kısacası George Floyd polis tarafından gözaltına alındı. Elleri arkadan kelepçeli bir şekilde yüzükoyun yere yatırılıp boğazına diziyle basan polis 'Nefes alamıyorum' diye çırpınan siyah George Floyd’u nefessiz bırakarak öldürdü. Zalimin zulmü örneği bir kez daha yaşandı, yaşatıldı ırkçılık tarafından.

Bunun üzerine Siyah Öfke Minnesota Eyaleti'nde sokağa çıktı. Halk büyük bir tepki verdi. Bu tepkinin sonucu önce katil polisin 'görevden alındığı" açıklaması yapıldı. Bu açıklama ırkçılığa karşı öfkesini kuşanan halkı durdurmasına yetmedi. George Floyd’un öldürülmesini protesto eylemleri tüm Amerika'yı hem sardı hem de sarstı. Amerika kentlerini, sokaklarını, meydanlarını ırkçılığa karşı mücadelenin ateşi, ırkçılara karşı öfke tutuşturdu. Irkçı katliamı protesto eylemlerinin üçüncü günü katil polisin tutuklandığı açıklaması yapıldı. Halkın tepkisi, protesto eylemleri kitlesel ve etkili olmasa demek ki ne katil polis görevden alınacak, ne de tutuklanacaktı. Bu haklı ve onurlu mücadelenin, insan olma onurunu yüceltenlerin safında yer alan bir Aktivist Tamika Mallory. Bir televizyonun eylem alanında yaptığı canlı yayında Tamika Mallory ırkçılığa ve ırkçılara karşı öfkenin sesi oldu.

“Siyahi insanlar özgür değil ve bundan yorulduk. Bize yağmalamadan bahsetmeyin. Yağmacı olan sizlersiniz. Amerika siyahi insanları yağmaladı. Buraya geldiklerinde Amerikan Yerlileri’ni yağmaladılar. Yağmacılığı sizden öğrendik. Şiddeti sizden öğrendik. Eğer bizden daha iyisini bekliyorsanız, tüm Amerika'da ırkçı saldırı ve uygulama yapanları tutuklayın, yargılayıp cezalandırın, önce siz bunu yapın!” diyerek önemli bir noktayada dikkat çekti. Polislerin halkların haklı, meşru, demokratik hak ve özgürlükler için mücadelesinin içini boşaltmak, onu gölgelemek, dikkatleri başka şeylerin üzerine çekerek kitle desteğini ve dayanışmasını zayıflatmak için baş vurduğu kirli, provakatif oyunları açıkladı ve teşhir etti. Amerikan polisinin ve halk düşmanı burjuva TV ve medya kuruluşları halkın öfkesini, tepkisini "yağma yapıyorlar, talan ediyorlar" diye haber servis ediyorlar. Hatta bunu yapması için polis gösterici kitlenin içine kendi ajan, provakatörlerini sokuyor, sonrada bunu halk yapmış gibi gösteriyor.

İşte buna dikkat çeken Tamika Mallory bu konuda konuşmasında:

“Eğer Target’ı yaktılarsa umurumda değil. Target bizimle birlikte sokakta olup haklarımızı savunmalıydı. AutoZone, Philando Castile arabasında vurulduğunda neredeydi? İnsanları kışkırtıp camları kıran ve binaları ateşe veren kişilere para ödeyip aramıza salıyorsunuz" diyor. Polisin bildik, bilindik yöntemini bir kez daha deşifre edip teşhir ediyor.

Ve bir önemli, anlamlı adım da katil polis Derek Chauvin'in eşi Kellie Chauvin tarafından atıldı. Kellie Chauvin'in avukatı tarafından yapılan açıklamada, "Müvekkilim bayan Kellie, Floyd'un ölümünden büyük üzüntü duymaktadır ve ailesinin yasını paylaşmaktadır. Aynı zamanda, Derek Chauvin'le evliliğinin feshi için başvuruda bulunmuştur.'' dedi. Irkçı bir katille yaşanmaz. Hiç bir insan ırkçı, işkenceci biriyle, ırkçı, işkenceci bir katille yaşamamalı. Irkçı, işkenceci biriyle, ırkçı, işkenceci bir katille yaşamak onu ödüllendirmektir. Suçuna ortak olmaktır.

Bir polis kendisine benzemeyen, kendisinden olmayan bir insanı kendi egosu, ırkçı düşüncesi, gücü ve zalimliği ile ezdiğinde, öldürdüğünde, bu "hata" değildir, bu bir cinayet demektir. Bunu yapana da katil denir. Bu cinayeti, bu katili tolera etmeye çalışanlar, 'hoşgörü' ile karşılayanlar, 'görevini yaparken oldu', 'Münferit', 'hasta biri', 'tek tük bireyler olur böyle' diyenler suça ortak, ırkçılığa taraftar olmuş demektir. Bu Amerikan sistemin, bu dünyaya şekil veren Amerikan düzeni̇ni̇n tam da istediği ve söylediği şeylerdir. Dünyanın hemen hemen her ülkesinde bu tür olaylar, katliamlar, insan kıyımı olduğunda resmi ağızlardan duyarız hep. Çünkü Onların aklı ve dilidir bu. Birbirinin benzerdir. Yaşadığımız Almanya'daki Solingen, Rostock, Mölln, München gibi bir çok ırkçı saldırı ve katliamlardan sonrada bu türden açıklamalar yapıldı resmi ağızlardan. En son Hanau katliamında bile benzer şeyler duyduk. Yarım ağızla "en büyük tehlike aşırı sağcılar büyük tehlike artık" dediler. Çünkü ırkçılık her yerde, her ülkede "aşırı sağcı" olan akımların, hareketlerin, örgütlerin aklı ve eylemidir.

Gözlerine iyi bakın bu insan ölecek birazdan, hem de 'Nefes alamıyorum!' diye diye... Üstelik ilk değil bu düzende, bu dünyada. Eğer her türlü ırkçılığı, her türden ırkçı yaklaşım, davranış, tutum ve anlayışları mahkum edip bu dünyadan yok etmezsek bu cinayet dünyanın hiç bir yerinde ve hiç bir zaman sonda olmayacak. Bunun farkında olmalı her bir insan. Çünkü ırkçılık bir hastalık değil, insanlık düşmanı ideolojik, siyasi bir görüştür. 'üstün ırk', 'üstün ulus', 'ayrıcalıklı ırk, dil, din, ulus' anlayışına sahip olmaktır ırkçılık. Bu anlayışa sahip olan da ırkçıdır. İnsanlık düşmanı, insani değerler düşmanı olmaktır.

2005 yılında Siyah Afrikalı bir çocuğun yazdığı şiir, dünyanın en iyi şiiri seçilmiş.

"Doğduğumda siyahtım,

Büyürken siyahtım,

Korkunca siyahtım,

Hastayken siyahtım,

Öldüğümde hala siyahım!

Ve sen Beyaz çocuk:

Doğduğunda Pembesin,

Büyürken beyazsın,

Güneşe çıktığında kırmızı,

Üşüdüğünde mor,

Korktuğunda sarı,

Hastayken yeşil,

Öldüğünde de grisin.

Sen şimdi bana hala

"RENKLİ" mi diyorsun?"

Ya siz ne diyorsunuz?

Yaşamın her alanında ve her zaman nerede olursak olalım, nerede, hangi ülkede yaşarsak yaşayalım ırkçılığa ve ırkçılara, ırkçılık yapanlara karşı mücadele edilmelidir. Irkçı, ayrımcı akla, görüşe, dile ve davranışa karşı çıkılmalıdır. Hangi ırktan, ulustan, dilden ve dinden olursa olsun insanlar birbirinin eşiti, eşit yaşam ve ifade hakkına sahip olması gerekenlerdir. Bu dünyada 'yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine' olması emekçi insanlığın, dünya zenginliğini üreten, yaratan emekçi insanlığın hem daveti, hemde özlemi olması onurdur. İnsan olma onurudur.

Siz siz olun aklınızda, dilinizde, inancınızda ırkçılığa geçit vermeyin.