https://www.avrupaolay.com/files/uploads/user/71689.jpg
Müslüm Taş
Advert

YENİHAN

09-10-2016 16:23 1287 kez okundu.

 

Rüzgârlar esiyordu tarihin tünelinden,

Menengiç kokulu fincana değerken dudaklarım.,

Ey şehri Gaziantep göbeğindeydim.

     Nereye baksam misafirperver yüreğine inşa etiğin kervansarayları, hanları, hamamları, su içilen hayratları görüyorum.

       Kim bilir kaç asır seni yaşıyordum sessizce yüreğimde. Sana olan aşkımı benden başka bilen var mıydı, yoksa gelip gidici bu dünyada varlığım gibi kimse bilmeden mi gelip geçecekti bu aşk.

     Farkındayım sessizce sürüklenip gidiyorum bu tünelden. Yarınlarda toprak olunca bedenim tarih kokan taş duvarlarında saklanacak cesedim. Es tarihten haber getiren deli rüzgâr, Kale oğlu mağarasının asırlardır bozulmayan taş duvarlarını seyrederken, yerin kat kat altından çekilen suyun sesini dinlerken seni daha iyi anlıyorum.

       Bak tozlu yollardan yorgun kervanlar süzülüp geliyor. Kültür işlenmiş bakır taslarından soğuk ayran içip güven içinde dinleniyor hanlarında yolcular. Yorgunluk atarken bedenleri sana misafir oluyor yürekleri.

     Kaleoğlu mağarasını mücevher dolu sandık gibi saklayan YENİHAN Türk tepeye sırtını dayayıp birçok kervana ev sahibi olmuştu, yapılış yılı kesin olarak bilinmiyor. Geniş avlu etrafında eyvan ve odalarla çevrili iki katlı, bu eşsiz tarihi yapının cümle girişi üzerinde siyah ve beyaz kesme taşlarla işlenmiş kapısı tarihin güzelliklerine açılan tünel gibiydi. Kapıdan giren herkesi başka büyüleyip alıp götürüyor tarihin derinliklerine. Bir daha geri gelesi gelmiyor insanların. Ruhunu teslim ediyor şehrin güzelliklerine, dahası senin yüreğinde saklı kalıyor…

      Eyy şiir kokulu güzel şehir sen hep böyle esrarlı gözlerle mi bakarsın bize. Şuh bir kadın edasında saçlarını savurup kendine âşık mı edersin bizi…

Hey tarihten esen deli rüzgâr

Misafir ettiğin yolcuları,

Hangi zaman diliminde bıraktın

Kimler gelip geçti kapından

Özlüyor musun develere yüklü ipek şalları,

El yapımı İran halılarını,

Ve gelip geçen sevda yüklü kervanları…

     Gaziantep’in tanıtımı için önemli çabalar içinde olan Yeni Han sakinleri Gaziantep tarihine ve Gaziantep’te sanata elçilik ediyordu bu güzel handa

       Yeni Han sakinlerinin ablası Yasemin Körükçü hocamın GAMKED ( Gaziantep Mozaik Kültür ve El Sanatları Derneği) atölyesinde taşların ve renklerin mest edici büyüsünü, Sema Oğuzhan hocamın Mevlana aşkıyla SEMA-ZEN atölyesinde renkleri yüzdürüp şekil verdiği ebru çalışmalarıyla güzel kentimizi ziyaret eden misafirleri kucaklamasını,

    Kaleoğlu mağarasının büyülü atmosferinde dinlenen misafirleri ve yemenisinden resim sanatına,  şalından şalvarına Gaziantep’in bütün güzelliklerini Gaziantep misafirperverliği ile sunan han sakinlerini gören yüreğim coştu.

Sen bağrında güzel insanlar barındıran mekân

Sen tarihine sahip çıkan insanlar yetiştiren şehir

Meşk gecelerinde birlik ve beraberliği gördüm

Omuz omuza yazılan kahramanlık destanlarını gördüm

 Nakış nakış işlenen hoşgörüyü gördüm portrelerinde

 Türkülerinle halaya durdum,

Hey sen Çingene kızın sıcak yuvası Ayıntap

Bütün güzelliklerini işliyor sanat işçileri

Sanat ve zanaat ustaları gönül gönülle

Bu güzel şehir sizinle var oldu elden ele

    Sana teşekkür ediyorum tarihten esen deli rüzgâr Gaziantep’in yüzlerce güzel değerinden biri olan YENİHAN’da kahvemi yudumlarken seni zevkle dinledim.

 

Neler Söylendi?