DÜNYA
Giriş Tarihi : 30-01-2023 21:58

DÜNYADA GENEL DENGELER DEĞİŞİRKEN TÜRKİYE’DE DURUM NEDİR?

İnsanlığın sergilediği açlık, savaş, şiddet, uyuşturucu, göç manzaraları karşısında bazen ümitsizliğe kapılıyorum ve kendi kendime soruyorum, acaba dünyanın ve Türkiye’mizin durumu ne olacak?

DÜNYADA GENEL DENGELER DEĞİŞİRKEN TÜRKİYE’DE DURUM NEDİR?

 

Dünya nüfusunun artması ile orantılı olarak kötülükler de artmaya başladı. İlmin, teknolojinin, ekonomik kalkınmanın gösterdiği büyük gelişmelere rağmen, günlük olumsuzluklar da artmaya devam ediyor. Hatta bazı felaketlerin teknolojik ilerlemenin ürünlerinden olduğu kanısındayım.

İyiler gibi kötüler de topluma pompalanıyor. Örneğin; Televizyon ekranı, her zaman sağlıklı bir kültürün taşıyıcısı olmuyor. İnsanlık çok defa kendi icadı olan canavarların esiri durumuna düşüyor. Kimyasal, biyolojik, nükleer silahlar gibi. Bu durumda toplumların harcı olan aile bağları zayıflıyor, genel kültür eriyor ve kayboluyor. Üretenler azalıyor, tüketenler çoğalıyor. Paylaşmadaki adaletsizlik artıyor. Dünyanın genel dengeleri ile beraber nizamı da bozuluyor. Müspetler ile menfiler muhasebesi yapılmadan yola devam ediliyor.

Bu kısa tablonun Türkiye’miz için de geçerli olduğu kanısındayım. Bizleri yöneten bugünkü politikacılar ne derlerse desinler, ülkemizde görülen ve hissedilen büyük meselelerimiz var. Bunları kısaca şöyle özetleyebiliriz. Ülkemizde temel unsur olan aile birliği sarsılmakta, köy kültürü kaybolmakta, şehirlerimizde arabesk bir kültür gelişmekte, maddeye fazla şartlanmış gözler başka şey göremez hale gelmektedir. Ekonomik ve sosyal dengesizlik paylaşımdaki adaletsizlik artmaktadır. Nüfusun büyümesiyle çoğalan problemleri çözmek durumunda olan kafalar küçülmektedir. Diğer taraftan mafyaya, çetelere, hırsızlığa, yolsuzluğa, hayali ihracatçılara, rüşvet ve talana göz yuman bir irade, çıkmaz sokakta bocalayan bir yönetici kadrosu.

Bugün ülkemizi yönetenler maalesef nereden geldiklerini unutmaya başladıkları gibi nereye gideceklerini de kestiremiyorlar. Hangi çağda yaşadıklarını anlamakta zorluk çekiyorlar. Dünyanın gidişini takip edemiyorlar. 21. yüzyıl ufkunu göremiyorlar. O halde Türkiye’nin silkinmeye ihtiyacı var, kendimize gelmemiz lazım. Ülkemizde ciddi boyutlara varan meseleleri ihmal edemeyiz, sosyal dengesizlik ve istikrarsızlığa eğilmek, ferdin ıstırabına kulak vermek gerekiyor. Peki, bütün bunları kim yapacak? Bu Hükümet mi? Bu Parlamento mu? Hayır; Ankara’daki yetkililer, yıllardan beri içine düştüğü kısır döngüden kurtulamıyor, günlük meseleler, siyasi kavga ve çekişmeler ufku hedefi olmayan münakaşalar, dev meseleler karşısında aciz kalan yöneticiler, krallık heveslerini tatmine çalışan siyasi liderler, dönmeyen veya ters dönen devlet çarkı, devre dışı tutulan parlamentonun üzücü ve düşündürücü manzarası.

Milli iradeyi liderlere devreden, sessizliği icraat kabul eden meclis. Demokrasinin vazgeçilmez unsurları, iç demokrasiden yoksun siyasi partiler ve çığ gibi yükselen zor problemler. Diğer taraftan Türkiye’yi beklemeden hızla devam eden diğer devletler. Peki, bu böyle gidebilir mi? Hayır, bu durum böyle devam edemez, (önümüzdeki seçimlerde ) silkinmek zamanıdır. Artık kısır döngüyü kırmak gerekir. Yurt dışındaki bizler, hükümete ve bütün siyasi partilere sesimizi duyurmalıyız. Ülkemizi yönetenlere ve siyasilerimize kavga etmeden yaşanmasını öğretmeliyiz. Evet, bunları yapabilmemiz için de yurt dışındaki biz Türklere kontenjan hakkı verilmesini kuvvetli bir sesle Ankara’ya duyurmalıyız.

Saygılarımla.

Dieburg / K. Erdem /

Telefon: 0151/ 41634132

Email : Kudret.Erdem@web.de

ÖNEMLİ NOT: Sosyal Danışman K. Erdem her konuda sorularınıza çözüm getirici cevaplar veriyor. Yazılı veya telefonla müracaat edebilirsiniz.

Ökkeş ToyÖkkeş Toy

avrupaolay.com'da İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni