Yabancı düşmanlığından ayrımcılığa, İslam karsıtlığından haksız uygulamalara kadar bir çok önemli konuda bilimsel sivil inisiyatif olarak Türk Toplumu’nun haklarını savunuyoruz. Bütün bu çabaları ortak geleceğimiz ve Türk Toplumu’nun rahat ve huzuru için yaptığımızı, şahsımızı ve KONAD’ı tanıyanlar çok iyi bilirler. Almanya’da son derece değerli devlet yetklilerimiz ile uzun yıllardan bu yana insanımızın temel sorunlarının çözümünde sürekli işbirliği yaparak zaman zaman Türkiye ve Almanya’nın sivil ve resmi bürokratlarının biraraya gelmesine de öncülük ettik.
Sadece Almanya değil, uluslararası para piyasalarının başkenti konumundaki Frankfurt’ta yaklaşık bir aydan beri Ticaret ateşesi olarak göreve başlayacağı belirtilen isim üzerinden spekülesyonların olumsuz anlamda devam etmesini üzüntü ile izliyoruz. Avrupa Merkez Bankası’nın bulunduğu Frankfurt Başkonsolosluğu’na tayin edilmesi muhtemel bir şahıs ile ilgili devletin resmi bir açıklama yapmaması da manidar ve iddialara çanak tutacak bir sessizlik içerisindedir. Türk Devleti’ni temsil edecek bir yetkili olarak Franfurt’ta göreve başlamadan önce bu tartışmalar ile saygıyı kaybeden bir brokratın göreve başladıktan sonra moral ve performans bağlamında oldukça üzücü bir ortam ile karşılaşmasının kuvvetle muhtemel olduğunu sanıyorum dışişleri camiası da yakından takip etmektedir.
Siyaset üstü ve Türkiye partiler arası rekabettten uzak bir kurum olan KONAD bu olumsuz duruma tekrar dikkat çekmektedir. Sosyo-kültürel alanda defalarca takdir edilen bir kurumun başkanı olarak, bir devlet yetkilisin tartışılmaya devam edilmesinin öncelikle Türkiye’yi seven herkesi üzdüğünün artık anlaşılmalıdır. Bu konu ile ilgili tartışmaları sona erdirecek açıklama hemen yapılmalı, 301 insanımızın hayatını kaybettiği Manisa – Soma geçmişi ile yerde yatan vatandaş ve işçilere tekme ile saldıran birinin Almanya’ya gelişimizin 60. yılında işçi kökenli Almanya Türkleri için de son derece manidar önemli bir şanssızlık olduğu artık farkedilmelidir. Türkiye’de birbirinden değerli genç bürokratın devlette bir geleceğe sahip olmak için eğitimlerin en kalitelisini alıp, imtihanların en zorunu başarı ile geçtikleri halde, hakkında bunca spekülasyon yapılan bir ismin 400 bin Türk’ün yaşadığı dünya metropolüne ticaret ve ekonomi temsilcisi olarak gönderilmeye çalışılması herhalde buradakilere gözdağı vermek için değildir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin siyasi otoritesinin resmi bir açıklama ile böyle bir karardan bir an önce vazgeçmeleri ülkemiz adına sevindirici olacaktır. Tükiye’nin yurt dışındaki tüm kurumlarının saygınlığına gölge düşmemesi adına sağduyu temelli bu açıklamanın dikkate alınacağı ümidi ile tarafsızlık, liyakat ve temiz isimlerin ülkesinden uzaklarda yaşayan Türklere temsilci olarak gönderilmesinin ülkemizin geleceği için de önemli olduğuna inanıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur!
Sait Özcan
KONAD- Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı
