YAŞAM
Giriş Tarihi : 26-01-2023 01:43

YAZARAK VE ÇİZEREK TAÇLANAN BİR ÖMÜR

Küçük yaşta başladığı resim sanatı ve şiirlere olan merakı, Muammer Kaya Tuncel’i (93) ilerleyen yaşına rağmen hayatta tutuyor.

YAZARAK VE ÇİZEREK TAÇLANAN BİR ÖMÜR

 

Muammer Kaya Tuncel 1929 yılında Bolu Mengen’de doğdu. İlk ve ortaokulu Ankara´da bitirdi. Bir süre ticaretle uğraşan Tuncel, resim sanatına olan düşkünlüğünden bir an olsun bile vazgeçmedi ve bu sanatla meşgul oldu. Türkiye’de ilk resim sergisini 20 Nisan 2009 yılında Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Sanat Galerisinde açtı.

1966 yılında Frankfurt kentinde çalışmaya başlayan Muammer Kaya Tuncel, emekli olduktan sonra İznik’te yaşamaya başladı. İki oğul ve dört toruna sahip olmanın mutluluğunu kitaplarla şiirlere döktüren Tuncel, bir yıl önce kaybettiği eşine olan özlemini ‘Ut ile Mızrap’ adlı şiir kitabında dile getirirken, bu kitabını ona atfetti.

Gençliğindeki en büyük merakı olan şiirlerini Ut İle Mızrap adlı şiir kitabında topladı. 304 sayfa olan kitap iki baskı yaptı. Kitabın her iki baskısı biner adet olarak okuyucuları ile buluştu. ‘Sen Benim Şiirimsin’ T.C. Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürlüğü tarafından bandrolü ile satışa sunuldu.

Tuncel, ‘Hayatımın bir parçası olan şiirlerimle beraber her birini çizmekten büyük bir keyif duyduğum resimlerim, işte onlar beni ayakta tutuyor. Kitabımın kapak fotoğrafını bile kendi ellerimle çizdim. Her iki kitabım da okuyucular tarafından büyük takdir gördü. İmza günümde kitaplarımı imzalarken yaşımın kaç olduğu sıkça sorulan sorular arasında. 93 yaşında olduğumu duyanlar hayretler içerisinde kalırken bana sağlıklı bir ömür dilemeyi ihmal etmiyorlar.

Sağlıklı bir zihin ve beden yapısına sahip olmamı bazı özelliklerime bağlıyorum. Bunların başında düzenli olarak okumak geliyor. Her gün gazetelerimi okumayı hayatta ihmal etmem ve bu gazetelerde yer alan bulmacaları da doldurmadan onları yerine kaldırmam. Buna beyin jimnastiği diyoruz.

Şiir bir hastalık gibidir, grip olursun beş gün kriz gelir. Bazen yazmak için günlerce beklersin, bazen de satırlar ardı ardına dökülüverir kâğıda.

İznik’te evim terasında oturup, atölyemde yürüttüğüm resim çalışmaları beni ayakta tutan en büyük uğraşım. Sevgimi yaptığım işlere veriyorum diye düşünüyorum. Şiir ve resim ruhumu açıyor. Bazen günün hangi gün ve içinde bulunduğumuz tarihin ne olduğunu hatırlamakta zorlanıyorum ama atölyemde hangi tablo yarım kalmış ve nerededir onu çok rahatlıkla biliyorum.

Almanya’nın Frankfurt kentinin Bockenheim semtinde uzun yıllar yaşadık. Buraları ve bu semtte torunlarım ve çocuklarımı görmek beni çok mutlu ediyor. Geçen yıl sevgili eşimi kaybetmenin acısını hala yüreğimde yaşıyorum. Hayat devam ediyor oysa, sağlık ön planda gelen en büyük mutluk.

Ulu Önder Atatürk benim için en büyük rol modeldir. Onun hayata bakış açısı ve özlü sözlerini kendime düstur edinmişidir. ‘Taş kırılır, tunç erir ama Türklük ebedir’, ‘Cehalet yenilmesi gereken en büyük düşmandır’, ‘Beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız’, ‘Doğuşumdaki tek olağanüstülük Türk olarak dünyaya gelmemdi’ sözleri beni derinden etkileyen, onun bilgeliğini ve zekâsını ortaya koyan en etkileyici vecizeleridir’ diye konuştu.      

 

Necdet Karaşahin / Frankfurt

Ökkeş ToyÖkkeş Toy

avrupaolay.com'da İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni