Herkese Merhabalar,
Bu yazımda, biraz daha spesifik bir konu olan bazılarımızın korkulu rüyası bazılarımızın ise yaşadığı ama belki de hakkında ayrıntılı bir fikre sahip olmadığı bir konuya değinmek istiyorum; Dentofobi…
Almanya’da yapılan bir araştırmada insanların yaşadıkları korkular arasında ikinci sırada yer alan Dentofobi, kişilerin ‘Diş hekimi korkusu’na sahip olması demektir.
Diş tedavisi olunması gerektiği halde çeşitli bahanelerle dişçiye gidilmekten çekinen ve genellikle bunların sonucunda da diş tedavisini reddederek diş doktoruna gitmeyen kişinin sahip olduğu ve yaşadığı fobik duygulanım durumuna denir.
Bu konuya böyle bir giriş yaptıktan sonra bazılarınızın ‘acaba ben de mi Dentofobiğim?’ dediğini duyar gibiyim. Ancak her diş konusunda ya da diş doktoru konusunda tedirgin olan herkes dentofobik demek değildir. Bize bu noktada yardımcı olacak ilk şey, fobinin ve korkunun ne demek olduğunun doğru tanımlanmasıdır. Çünkü çoğu zaman korkuların fobi ile karıştırılmış olduğunu görüyoruz.
En başta korku içgüdüsel olarak hepimizde bulunan, ölçüsü ve türü durumdan duruma değişebilen bir duygudur. Fobi ise özel bir durum karşısında aşırı kaygı ve endişeye düşme halidir. Dolayısıyla herkes korkuya sahip olurken, herkes fobiye sahip olmayabilir.
Fobiler kişiden kişiye göre değişebilir ancak korku ile fobi arasındaki en ince fark, fobinin bizi bir şeyleri yapmaktan alıkoyacak kadar uç noktada yaşanmasıdır. Hatta buna bağlı olarak vücudun ciddi fizyolojik tepkiler (titreme, çarpıntı, bayılma duygusu, mide bulantısı vs.) göstermesidir.
Dentofobi’nin tanımına ve ortaya çıkış sebeplerine tekrar değinecek olursak; hastaların hayatını zorlaştıran bu fobi türünün oluşmasında birçok neden olabilir. Küçüklükten itibaren hep iğne ve doktorla tehdit edilmek ve bir anda diş doktorunun elinde iğne ile ağzımıza yaklaştığını görmek bilinçaltımız için hiç de hafife alınacak durumlar değildir. Belki birçoğu için küçük bir korkutulma ile başlayan bu durum kişi büyüdüğünde fobiye dönüşmüş olabilir.
Dentofobi’nin tek nedeni bu olmamakla birlikte, önceki diş tedavilerinde yaşanmış acı verici, negatif tecrübe ve durumlar da kişide bir travma yaratmış olabilir.
Bundan dolayıdır ki çocuklarınızı iğne ve sağlık gibi ulvi bir görevi yerine getiren saygıdeğer doktorlarımızla korkutmak yerine, onunla beraber her akşam diş fırçalayabilir ya da onu küçük yaşlardan itibaren düzenli olarak diş hekimine kontrole götürebilirsiniz. Bu onun dünyasındaki tasa ve kaygıyı en aza indirerek ileride daha cesur olmasını sağlayabilir.
Negatif olaylar yaşamış olan kişiler için ise tavsiyem, bu olaylar sonucunda korku ya da fobinizin oluşma bir başka nedeni belki de bu durum karşısında yeniden olumsuz bir durum yaşanacağına dair olumsuz durumların ortadan kalkacağına dair güven eksikliğinden kaynaklanabilir. Şöyle kısa bir an bir durup düşünmenizi istiyorum; Biz neden korkar ya da neden kaygı duyarız?
Bunun birçok sebebi olabilir tabi ki ancak bu durumda bahsedilebilecek en temel şey güven duygusu yoksunluğu ve bunun sonucunda oluşan olumsuz düşüncelerdir.(ya tekrar canım acırsa?) Bundan dolayı ilk tavsiyem, kendinizi negatif düşüncelerinize teslim etmemeniz gerektiğidir. Çünkü düşüncelerinizi kontrol edebilmeniz aslında rahatlamanız ve davranışlarınızı da kontrol edebilmeniz demektir.
Ayrıca çevrenizdekilerin yaşamış olduğu negatif olayları ya da durumları kişiselleştirmemek de sizlere yarar sağlayacaktır. Korkularınızın fobiye dönüşmemesi için doğru adımlar atınız. Ağız sağlığımızın beynimize ve vücudumuza etkisi düşünüldüğünden çok daha fazla ve önemli olduğundan, eğer fobik bir durumunuz varsa bu konuda profesyonel yardım almalısınız. Çünkü diş problemi sadece ağız sağlığınız ile sınırlı kalmamakla birlikte, buna bağlı olarak ileride yaşanabilecek mide rahatsızlıkları, yeme bozuklukları (obezite vb.) ve kronik diş eti iltihabına bağlı olarak gelişen, günümüzde çok yaygın Alzheimer hastalığına da neden olabilmektedir.
Sadece hastaların değil doktorların da işini zorlaştıran bu fobiye sahip olan kişilerin, önlem ve rahatlama olarak herhangi bir işleme başlamadan önce durumunu doktoru ile paylaşması gerekmektedir. Özellikle uzun süreli tedavilerde doktorunuz eminim ki sizlere uygun yöntemle ilerlemeyi tercih edecektir.
Kendinizi güvende hissedebileceğiniz ve sizi güvende hissettiren doktorlar seçiniz. Bu konuda benim de hekimliğini ve tavsiyelerini titizlikle uygulamaya çalıştığım, alanında Türk toplumu ve gençlerine başarılarıyla örnek olarak, üretmiş olduğu harika karanfil kokulu diş macunuyla da adeta bir gurur kaynağı olan, yurt dışında almış olduğu ödüllerle göğsümüzü kabartan ve kendisini sosyal medyada @doctorcelik olarak tanıdığımız, alanında çok başarılı Türk Diş Hekimi Dr. Eyüp Çelik’i sizlere tavsiye etmeden geçemeyeceğim.
Sadece başarıları ile değil, hastalarına güven veren yaklaşımı ve hasta psikolojisine karşı hassasiyetinden dolayı hem kendisini hem de güler yüzlü ekibini diş tedaviniz için tercih edebileceğinizi gönül rahatlığıyla söyleyebilirim.
Unutmayın Dentofobi ve oluşabilecek tehlikesine karşı atabileceğiniz en doğru adım doktorunuzu iyi araştırarak seçmenizdir.
Doktorunuzun da size yardım ve sizlerin sağlığı için orada olduğunu unutmayın, Dentofobi’yi hafife almayın.
Sağlıcakla kalın…