Scholz, 18'inci G20 Liderler Zirvesi kapsamında düzenlenen "Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı (PGII) ve Ekonomik Koridor" oturumdaki konuşmasında, küresel altyapı eksikliğini gidermek için geçen yıl "Küresel Altyapı ve Yatırım Ortaklığı"nı ( PGII) başlattıklarını ve faaliyetlerini belirlediklerini hatırlattı.
Küresel altyapı eksikliğinin kapatılması için uluslararası kurumlara ve ülkelere aktif olunması çağrısında bulunan Scholz, "Bu tür şeylerin (küresel altyapı eksikliğinin giderilmesi) gerçekleşebilmesi için aktif olmamız gerekiyor." dedi.
Bunun için de altyapı finansmanı sağlayan Dünya Bankası gibi kurumları başarılı kılmanın önemli olduğunu vurgulayan Scholz, Almanya’nın Dünya Bankasına 305 milyon avroluk ek hibrit sermaye desteği sağlayacağını bildirdi.
Almanya’nın G20 dönem başkanlığında "Compact with Africa" inisiyatifini başlattığını hatırlatan Scholz, "Afrika ile çalışmaya çalıştık. Kasımda 'Compact with Africa' ile Afrika ülkeleriyle Berlin'de bir araya geleceğiz. Burada Afrika'da hep birlikte altyapı oluşturmanın, ekonomileri büyütmenin bir temelini oluşturacağız.” ifadesini kullandı.
Scholz, Afrika Birliği’nin G20 üyesi olmasından memnun
Scholz, Alman basınına da açıklamalarda bulundu.
Şu ana kadar çok başarılı bir G20 toplantısı gerçekleştirildiğini aktaran Scholz, “Başarılı, çünkü birçoğunun önceden mümkün olduğunu düşünemeyeceği birçok şey ortaya çıktı." dedi.
Scholz, Afrika Birliği'nin G20 üyesi olmasının başarıldığını, bundan sonra Birliğin toplantılara davet edileceğini ve müzakerelere katılacağını belirterek, “Bu, bir çoğunun çaba sarf ettiği büyük bir ilerlemedir. Bu nedenle bunun bu kadar kısa sürede gerçekleşmesi önemlidir.” ifadesini kullandı.
Bundan sonraki gelişmeler için büyük önem taşıyan ve birçok noktayı içeren ortak bildirgenin kabul edildiğine işaret eden Scholz, “Bu başlı başına büyük bir başarıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Scholz, ortak bildirgenin dünyanın iyi bir şekilde gelişmesine yardımcı olabilecek pek çok noktayı içerdiğini, iklim hedeflerinin de burada büyük rol oynamasını önemli bulduğunu aktardı.
Almanya Başbakanı, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın tüm dünyayı etkilediğine ve her yerde hissedilen ekonomik sonuçları olduğuna işaret ederek, bunun da burada konuşulduğunu söyledi.
Bu konuda zirvede net kelimelerin kullanılmasının önemli olduğunun altını çizen Scholz, bildirgede ülkelerin toprak bütünlüğünün güç kullanılarak ihlal edilmeyeceğinin ifade edildiğini belirtti.
Scholz, şunları kaydetti:
“Sonuçta toprak bütünlüğünü ve egemenliği de konu eden böyle bir deklarasyonun ortaya çıkmasını sağlamak, Afrika'daki, Asya'daki, Güney Amerika'daki, Avrupa'daki birçok ülkenin, ABD'nin ve başkalarının ortak gayretiydi. Bu Ukrayna ile ilgili. Bana göre, bunun bir başarı olduğunun ölçülmesinin işareti, herkesin bu yönde hareket ettiği için Rusya'nın sonunda böyle bir karara karşı direnişinden vazgeçmesidir.”
Zirvede, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile konuşup konuşmadığı ve tokalaşıp tokalaşmadığına ilişkin soruya, “Hayır” yanıtını veren Scholz, Lavrov’un zirvede yaptığı konuşmaya ilişkin de “Bunlar alışılmış hikayelerdi. Odadaki kimsenin onlara inandığını sanmıyorum.” yorumunu yaptı.
