Kültürel gelişmeye sahip cıkalım

Ökkeş Toy

09-01-2017 21:05

Yine acılar içindeyiz. Yine bir yanımız yangın yeri. İnsanlığın vicdanını kanatan saldırılarla uyanıyoruz. Çok uzağımızda değil, yanı başımızda acılar deryası. Çığlık çığlığa haykırışlarla inliyor kulaklarımız. İstanbul’da Polislerimize karşı girişilen karanlık, terör saldırısında 44 tane canımız yaşamını yitirdi, yüzlerce insanımızda yaralandı. Neler oluyor derken Kayseri canımızı yaktı. 13 tane canımız yaşamını yitirdi. Belki uzaktayız. Belki sadece ekranlardan izledik. Belki de bir yakınımız var mı kaygısını yaşadık. Sonuçta ne olursa olsun, insan acısını duyduk yüreklerimizin en derinlerinde. İnsan sevgisinin yitimini hissettik her şeyden önce. Ekranlara kilitlenen gözlerimizde acıyı döktük. Bu nedenle İstanbul saldırısını karanlık güçler ne için yaparsa yapsın insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçtur. Bu saldırıyı kınamadan geçemeyeceğim. Türkiye’nin acısını paylaşıyor, yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerimi iletiyor, yaralı kardeşlerimize geçmiş olsun diyorum. Sağlık, şifa temenni ediyorum.

Acılar içinde yazmak zor, acıyı yazmak daha da zor. Ama insan her koşulda kendini var eden toplumsal koşullar içinde yaşamının ve yazmanında bir sorumluluk olduğunu, yazarak da bir duruş, bir tavır almasını, bir ses vermesini bilmesi gerekir. Yazmak bir yaşam eylemidir sonuçta. İnsanlığının dediği gibi, “hayat devam ediyor” her şeye rağmen. Devam eden hayat içinde ne yapacağımız, ne yapmak istediğimiz, neler yaptığımız önemli.

Yaşam içinde güzel şeyler yapmak, bunun için yaşamak, insan yaşamını anlamlı kılar. Bireyselden toplumsala doğru olursa bu daha da önemli ve anlamlı olur. Yurtdışında yaşayanlar, iş güç sahibi olanlar, bir yaşam sürdürenler olarak insanlıkla var olan kültürel değerleri sahiplenmek, geliştirmek, bu doğrultuda atılan adımları desteklemek önemli bir sorumluluktur. Her insanın omuzlarına düşen bir sorumluluk var.

Kültür insanlık yaşamının estetik üretimidir. Yaşamın yeniden üretimidir de denir. Şiirden romana, öyküden resme, fotoğraftan karikatüre, türkülerden halk oyunlarına, bilimsel buluşlardan, araştırma incelemeye kadar tümü yeni bir yaşam için, var olan yaşamın estetik üretimin içerir. Bunun geliştirilmesi için ise, sahiplenilmesi, korunması ve yaşatılması gerekir. Bunların başarılması içinde kültürel çalışmaların, üretimlerin desteklenmesi gerekir. İnsanlığın, ulusun, şehirlerin kültürü böylece zenginleşir, gelişir. Yerelden evrensele kültürel değerlerin, ürünlerin, çalışmaların desteklendiği oranda geliştiğini, gelişeceğini bilmeliyiz.

Her halkın kendine özgü kültürü var. Halkların birbirine benzer olduğu kadar, birbirinden ayrı özgünlükleri olan kültürleri bulunduğunu biliriz. Her yörenin bile kendine özgü bir kültürü var. İşte Antep bunlardan biridir. Antep Barak yöresinin kültürü, barak havası, türküleri bu coğrafyanın özgün bir kültürüdür işte. Bu doğrultuda bilimsel çalışmalar, araştırmalar yapılıyor. Müzisyenler, sanatçılar, şairler ve yazarları, Antep türküleri, Antep öyküleri, destanları var. Almanya’da Anteplilerin kendi kültürlerini yaşatmak, tanıtmak için hem örgütleniyorlar, hem de birçok kültürel etkinlikler düzenliyorlar. Bu türden etkinlikler önemlidir. Bu tür etkinlikleri desteklemek, katkı sunmak, içeriğinin daha güzel, daha zengin olması için dayanışma içinde olmak önemlidir.

Tüm Anteplilerin bu tür çalışmalara destek ve dayanışmada bulunmalarını önemsiyorum. Elimden geldiğince içinde olmaya, kendi olanaklarım ölçüsünde katkı sunmaya çalışıyorum. Çağrım tüm insanlarımızın kendi kültürlerine sahip çıkmaları, destek olmaları, olanakları ölçüsünde katkı sunmalarıdır. Kültürel gelişmelerin sağlanması, korunması için, tanıtılması ve yaşatılması için kurumlaşmak, örgütlenmek, bin bir emekle kurulan ve yaşatılmaya çalışılan derneklerimize üye olalım, üyeliğimize sahip çıkalım. Bu, bir bütün olarak insanın kendine yatırımı, insanın geleceğine yatırımı, insanlığa yatırımıdır. Maddi olduğu kadar manevi yatırımıdır.

Yatırımlarınız zengin, yatırımlarınız bol olsun.

Sevgiyle kalın

DİĞER YAZILARI TOPLUMSAL YAŞAMIN ALTIN HALKASI, BİZ OLMAK… 01-01-1970 03:00 DOĞRU BAŞVURU VE VİZE ONAYI NASIL OLUR 01-01-1970 03:00 SILA YOLUNDA KURALLARA DİKKAT! 01-01-1970 03:00 İNSAN DEĞERLERİYLE VARDIR 01-01-1970 03:00 KISKANÇLIK NEREYE GİDİYOR? 01-01-1970 03:00 Sıla Yoluna Çıkacaklara Önemli Uyarılar ! 01-01-1970 03:00 BİR GÖNÜL İNCELİĞİDİR YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 GÜVENMEK SEVMEKTİR 01-01-1970 03:00 MUTLULUK GEMİSİNİN, UMUTLU KAPTANI OLMAK 01-01-1970 03:00 BİR MUTLULUKTUR YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 GECEDE AYINIZ, GÖKYÜZÜNDE YILDIZLARINIZ OLSUN 01-01-1970 03:00 SILA YOLUNDA YAŞADIKLARIM 01-01-1970 03:00 Yeni bir yıl, Yeni bir yaşam 01-01-1970 03:00 İyi Tatiller 01-01-1970 03:00 Gaziantepli Gurbetçiler Dayanışma Sergiledi 01-01-1970 03:00 YERELDEN EVRENSELE DEĞİŞİM RÜZGÂRI 01-01-1970 03:00 Dünyalı Olmak, Sesimiz Olmak ! 01-01-1970 03:00 Mutlu olursanız bayramlar sevinç olur 01-01-1970 03:00 Gazianteplilerden bir adım daha 01-01-1970 03:00 Gülümse, yaşamda size gülümsesin 01-01-1970 03:00 Yaşamak dediğiniz nedir? 01-01-1970 03:00 Hep gülümseyin, yaşamda size gülümsesin 01-01-1970 03:00 Biriktirdiğin değil, paylaştığın senin 01-01-1970 03:00 Ses olmak, sesimiz olmak 01-01-1970 03:00 Seien Sie Hoffnungsvoll, machen Sie aus den Jahren glückliche Jahre 01-01-1970 03:00 MEMLEKET DEMEK; EMEK İSTER 01-01-1970 03:00 Bayramlı Duygu ve Düşünceler 01-01-1970 03:00 Güzellikler Paylaştıkça Güzelleşir 01-01-1970 03:00 Bayramlar Umut kapınız, barış kapınız olsun 01-01-1970 03:00 Başka yolu yok, başaracağız 01-01-1970 03:00