Ses olmak, sesimiz olmak

Dergimizin yeni bir sayısı ile karşınızdayız. Karşınızda değil elinizdeyiz. Okuyanın elinde, görenin karşısında, beğenenin dilindeyiz. Uzaktan uzağa dokunamayanlarımızın uzağı yakın eyleyerek yüreklerindeyiz. Bu bizleri yüreklendiriyor. Bunlar bizi güçlendiriyor. Bunlar bizi gelecek için, kendi değerlerimizi korumak, geliştirmek ve büyütmek için umutlandırıyor.

Değişim Rüzgarı’nın her yeni sayısında öğreniyor, kendimizi yeniliyor, birlikte yol alıyoruz. Gaziantep başta olmak üzere memleketin tüm kentlerini, memleketteki tüm kültürel zenginlikleri, kültürel kaynakları evrensel değerler ölçüsünde insanlığın ortak mirası olarak sahipleniyor, tanımaya, tanıtmaya çalışıyoruz. Buna emek verenlere, emeği geçenlere teşekkürü bir borç bilir, adlarını her zaman ve her alanda saygıyla anıyoruz.

Bahar yaza döndü yüzünü. Haziran’dayız. Yazın sarı sıcağı kadar yeni bir sayıda buluşmanın yüreklerimizi ısıtan sevincini yüklenmişiz. Omuzlarımızda daha güzel, daha zengin içerikte bir derginin, daha okunur, daha estetik bir derginin sorumluluğu var yaşam yolculuğumuzda. Bir de Gaziantep’in Avrupa’da tuttuğu yerin, geldiği düzeyin görülmesinde, bilinmesinde, hissedilmesinde Değişim Rüzgarı olarak payımıza düşeni almanın getirdiği bir başka sorumluluk var yayın hayatımızda.

Bugün Gaziantep Avrupa’da önemli bir yerde duruyor. Bilinen ve tanınan önemli bir kent. Bunda bugüne kadar yerel yönetim sorumluluğu taşıyan ve bunu yerine getiren Yerel Yönetimlerin payı büyük. Antep’e yaptıkları hizmetler, çevre düzenlemesi, tarihi ve kültürel yapısını koruma çabaları, bu konudaki anlamlı girişimleri önemlidir. Yeni gelen bir öncekinin bıraktığı yerden devam etmiş, bir bütünlük oluşturmuştur. Özellikle Avrupa’da tanınması ve tanıtılması konusunda çabaları örnektir. Yerel yönetimlerin Kenti ile kurduğu ilişki buradan önemli bir yer tutmaktadır.

Bir yanı bu olsa da bunu tamamlayan ve güçlendiren ise Avrupa’da yaşayan Anteplilerin kentlerine ve değerlerine sahip çıkan duruşları, bilinçleri, örgütlenmeleri ve bunun sonucu olarak düzenledikleri etkinliklerdir. Kısacası iki kolun bir bedende birleşerek ortak bir çaba olarak kentimizi Avrupa’da tanınır, bilinir, görülmeye değer bir kent olduğu gerçeğini yaratmalarıdır. Bu ikili çaba olmasa, bu iki kol bir bedende birleşmese hep bir yanı eksik kalırdı. Bir ayağı aksak olurdu. Bugünkü tablo da oluşmazdı.

Bu nedenle, yerel yönetimlerle yurt dışında yaşayan göçmen Antepliler arasındaki bağ, birbirleriyle kurdukları ilişki anlamlı olduğu kadar önemlidir. Bunu daha da güçlendirmek, geliştirici adımlara destek olmak, sahip çıkmak karşılıklı bir sorumluluktur. Bu sorumluluk yerine getirildiği oranda kazanan her bakımdan güzelim kentimiz, Gaziantep olacaktır. Kazanan Gaziantep’te yaşayan ve yurt dışında yaşamak zorunda kalan toplamında Antepliler olacaktır. Bu konuda en büyük sorumluluk ise yerel yönetimlere düşmektedir. Yurttaşını her alanda eşitleri olarak görmesi, sahiplenip kucaklaması, çabalarına destek olması, maddi ve manevi dayanışmasını esirgememelidir.

Bugün Gaziantep’in 9 kardeş şehri var yurtdışında. Bunun iki tanesi Almanya’da. Duisburg ve Ludwigshafen bu şehirler. Duisburg Almanya’nın en eski sanayi kentlerinden biridir. Demir-Çelik sanayinin temel kentlerinden biridir. Türkiyeli göçmenlerin yoğun yaşadıkları bir kenttir. Duisburg ve çevre kentlerinde Antepliler de yoğun yaşamaktadır. Yine Ludwigshafen kenti de Almanya’nın önemli şehirlerinden biridir. Burada ve yakın kentlerde Antepliler yoğun yaşamaktadır. Özellikle geçtiğimiz yıllarda ırkçıların, Nazilerin Türklerin evlerini yaktığı bilinir. Bu çıkartılan yangında 6 insanımız yaşamını yitirdi. Bunlardan biri de Anteplidir. Annesinin kendisini feda ederek evin penceresinden çocuğunu kurtarmak için attığı fotoğraf belleğimizden silinmez bir kare olarak durur.

Bu kentlerin kardeş şehir olmasında, olduktan sonra da Antep’le kurdukları ilişkide Anteplilerin kurduğu demokratik derneklerin çabası, emeği, payı büyüktür. Gaziantepliler Dayanışma ve Kültür Dernekleri önemli bir sorumluluk yerine getirmektedirler. Antep kültürünü tanıtmada, Antep’in tarihini ve kültürel değerlerini tanıtmada bu derneklerimiz en önemli bir yerde durmaktadırlar. Avrupa’da 460 bin civarında yaşayan Antepliler var. Bunların küçük bir kesimi şu an bu demokratik dernekleri örgütleyen, kuran ve yaşatandır. Küçük bir kesimi de olsa, yaptıkları büyük iş ve yerine getirdikleri önemli bir sorumluluktur. Her biri bir kültürel elçi görevi görmektedir. Yaptıkları gecelerle, şenliklerle kültür elçiliğini güçlendirmektedir. Gaziantep’in bir turizm kenti olarak tanıtılmasına en büyük katkıyı bir bu dernekler yapmakta, birde orada yayınlanan Avrupa Olay gazetesi gibi yayınlar, gazeteler, dergiler vermektedir. Avrupa Olay gazetesi aylık olarak 2009 yılından beri düzenli çıkmaktadır. Anteplileri birleştiren, buluşturan, bilgilendiren ve aydınlatan yerde durmaktadır.

Keza Almanca ve Türkçe Olarak Gaziantep’te Değişim Rüzgarı adlı dergi 2 yıldır yayınlanmaktadır. Yılda 4 sayı olarak çıkan dergi iki dilde yayınlanmaktadır. Almanya’nın bir çok bayisinde bulunan dergi, Gaziantep’i bir çok yönüyle tanıtmaktadır. Hatta yerel yönetimlerin açıklamaları, bazen yazıları ve çalışmalarına geniş yer vermekte, bunu Almanca olarak yayınlamaktadır. Önemli bir kesim tarafından ilgiyle karşılanmakta ve izlenmektedir.

Almanya’nın Başkenti Berlin’de Mart ayında yapılan Turizm Fuarı katılındı. Yine Eylül ayında düzenlenen ve 4 gün sürecek olan Dünyanın büyük kitap Fuarlarından Frankfurt Kitap Fuarı’na Antep’in katılması turizm bakımından olduğu kadar Antep’in tarihsel yapısı ve kültürel değerlerinin tanıtılması bakımından önemli etkinliktir. Gaziantep’teki tüm yerel yönetimle beraber İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Oda başkanlarının buraya güçlü ve zengin katılmaları, bu konuda ciddi adım atmaları gerekmektedir. Durmak yok, bir adım, bir adım daha ileri yürümek için, önce ilk adımı atmak gerekir.

Sonuç olarak içerde ve dışarıda, nerede olursak olalım, tekvücut olmalı, karşılıklı hoşgörü, anlayış, dayanışma ile bu çalışmaları daha da güçlendirerek yürütmeliyiz. Basınıyla, demokratik dernek ve kurumlarıyla, yerel yönetimleriyle ve doğal her biri bir kültür elçisi olan göçmen Gazianteplilerle el ve gönül birliğiyle bunu başarmak mümkün. Ses olmak, sesimiz olmak buradan geçer.

Başka bir Gaziantep mümkün diyerek herkese iyi okumalar…