Biz birbirimizle didişmeye devam ede duralım. Biz sabahtan akşama birbirimizin kuyusunu kazalım. Biz yıllar önce başladığımız kör dövüşünü sürdürelim. Biz üstümüze vazife olmayan işlere burnumuzu sokalım. Biz ıvır zıvır işlere zamanımızı ve enerjimizi harcayalım. Diğer tarafdan Türkiye‘nin içini boşaltıyorlar, içini.
‘Beyin‘ dediğimiz, ülkemizin çok iyi yetişmiş meslek ve bilim insanları ile uzmanları bir başka ülkeye göçtü, göçmeye de devam ediyor. Şimdi de, 1 Mart 2020 tarihinden itibaren ülkemizden ‘Nitelikli İş Gücü Göçü‘ başlayacak. Beyinlerimizi kaybettik, kaybediyoruz, nitelikli iş gücü de bizi terkederse, bilgi anlamında, gelişmişlik yolunda geriye çölleşmiş bir Türkiye kalır.
Kim bilir, belki de böyle bir Türkiye istiyordur bizleri yönetenler. Sormayan, sorgulamayan, eleştirmeyen, etliye sütlüye karışmayan, ülkemizin geleceğinde söz sahibi olmak istemeyen, bilgisiz beceriksiz bir toplum yaratmak istiyorlardır.
Türkiye‘nin yıllardır beyin göçü verdiği, bu göçün özellikle son 5 yılda kat kat arttığı bir gerçek. Her gün tanıdığımız, tanımadığımız çok iyi yetişmiş kişilerin yurt dışına gittiğini üzülerek,okuyoruz ve öğreniyoruz.
Göçün nedenleri var;
Siyasi baskıların artması.
Bilimsel çalışma yapma olanaklarının azalması.
İş bulmanın zorlaşması.
Gelecek kaygısı.
Biz bu beyinlere servet harcamışız, bu beyinler ülkemizin zenginliğidir, ülkemizin geleceğidir...
Bu yönüyle baktığımızda, giden her beyin ülkemizin daha da fakirleşmesi anlamını taşıyor.
Ülkemiz yokluğa ve yoksulluğa itiliyor. Beyinlerimizin gittikleri ülkelerin daha hızlı gelişmesini ve kalkınmasını sağlıyor. Bu bir kaynak transferi. Hem de bedeli ödenmeden yapılan kaynak transferi.
Sen yetiştir, onlar kapsın.
ŞİMDİ DE SIRA ‘NİTELİKLİ İŞ GÜCÜ‘ GÖÇÜNDE
Türkiye‘de bu göç işi altı ay önce konuşulmaya başlandı. Almanya, nitelikli iş gücüne 1 Mart 2020 de kapılarını açacak diye. İşte 1 Mart geldi çattı ve Almanya‘nın ‘Nitelikli İş Gücü Göç Yasası‘ yürürlüğe girdi. Bu yasayla, Türkiye‘de teknik eğitim almış ve belirli şartları yerine getirenlere iş bulma vizesi verilecek. İş bulanlar, çalışma izniyle Almanya‘da çalışmaya başlayacak.
İşin özü bu.
Peki, Almanya neden böyle bir yola başvuruyor ?. Başvuruyor, çünkü nitelikli iş gücü açığı var. Okullarda kendisi de yetiştiriyor ama ekonomik büyüme hedefi o kadar yüksek ki, ihtiyacına yetmiyor. Bu nedenle de kapılarını açıyor ve bizim gibi ülkelerin nitelikli iş gücünü Almanya‘ ya çağırıyor.
Yaş sınırı yok, sektör sınırlaması yok. Gidip iş bulup yerleştiğinde eşini ve bekar çocuğunu da yanına aldırabiliyor. Özetle Almanya nitelikliysen gel diyor. Bu göçlere karşı biz ne yapıyoruz ?
Ülkemizde beyin göçü yıllar önce başladı, bütün hızıyla da devam ediyor. Türkiye‘nin geleceği insanlar, ne yazık ki Türkiye‘yi terk ediyor. Peki terk ediyor da, ülkemizi yönetenler bu göçlere karşı bir önlem alıyorlar mı ? Ben görmüyorum, gören ve duyan varsa söylesin.
Göçü önlemek için ne yapılmalı ?
Ülkemizin tekrar demokratik ortama kavuşturulmasıdır.
Ülkemizde tekrar hukukun üstün kılımasıdır.
Ülkemizde özgürlüklerin geri verilmesidir.
Ülkemizde umut rüzgarının estirilmesidir.
Toplumsal ayrışmanın sona erdirilmesidir.
Ekonominin rayına oturtulmasıdır.
Üretim ekonomisine geçilmesidir.
İnsanlarımızın iş-aş kaygısından uzaklaştırılmasıdır.
Yatırımların önünün açılmasıdır.
Ülkemizi yönetenler, bunları yapıyor mu ?
Yapılmıyor.
Yapılmadığından dolayıdır ki beyinlerimiz göçtü göçmeye devam ediyor. Şimdi de nitelikli iş gücümüz göçüp gidiyor.
Esasında Türkiye‘de çoktandır tehlikeli göç çanları çalıyor ama duyan yok.
NOT:
Sevgili Avrupa Olay Gazetesi okuyucalarım, Beyin göçü ve nitelikli iş gücü göçü ve diğer konularda bilmek istediğiniz her konuları bize yazabilirsiniz.
Sizlere sağlıklı günler diliyoruz.
Adres: Sosyal Danışma Bürosu.
64807-Dieburg,Markt 13
Tel. 06071 / 24398