İnsan dünyaya kendi iradesi ile gelmiyor. Ama bir kez geldi mi ‘Yaşam mücadelesi‘ içinde buluyor kendini.
İnsanın bedensel ve zihinsel gelişimi için, sağlıklı ve dengeli beslenmesi gerek. Bu ise, başta ailesinin ekonomik ve kültürel gücüne bağlı. Yoksul bir ailede dünyaya gelmişseniz, yaşam mücadelesi sizin için doğduğunuz günden itibaren başlıyor. Yetersiz beslenen bir anne, yeni doğmuş yavrusunu besleyemiyor. Sütü de, maddi gücü de yetmiyor, Sadece alması gereken gıda mı eksik kalıyor ? Hayır. Duygusal ve kültürel beslenmesi de güdük kalıyor.
Vardıyalı ya da günlük yevmiye ile çalışan ya da haftanın 7 günü her gün ayrı bir semtte pazarcılık yaparak geçimini sağlamaya çalışan bir babanın çocuğuna yeterli ilgiyi, sevgiyi gösterebilmesi, kültürel katkıda bulunması mümkün mü ?.
O, ekmek kavgası içinde helak olan bir kurbandır. Bir ülkede, toplum içindeki eşitsiz yaşam koşullarını ortadan kaldıracak ve düzeltecek olan siyasi iktidarlardır.
Eğer o ülkede, ‘Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti‘ düzeni egemense, siyasi iktidarlar, toplum içindeki eşitsizlikleri gidermek ya da en aza indirmek için çaba gösterirler.
Bunun için neler yaparlar ?
Aileyi ve çocukları korurlar. Her vatandaşın eşit koşullar altında eşit bir ‘Eğitim‘ almasını sağlarlar. Ülkenin geleceği için ‘Planlanan‘ gelişme sürecine göre nitelikli insan gücü ihtiyacını belirler ve buna uygun bir ‘Ulusal Eğitim Planı‘ uygularlar.
Bilimsel ve teknolojik araştırma ve geliştirme çalışmalarına (AR-GE) önem verir, katma değeri yüksek ürünlerle, ihracata yönelik bir ekonomik düzen kurarlar. Ülke bu sayede zenginleşir, bu zenginlikten tüm vatandaşlar ihtiyaçları ölçeğinde pay alırlar.
Siyasi iktidarlar, hurafelerle toplumun uyutulup uyuşturulmasına izin vermez, vatandaşlarının bilim ve tekniğin ışığında, kültürel etkinliklerle beslenmesine olanak sağlarlar. Cehaleti övenleri üniversitelerde yönetici yapmazlar.
İnsanların ‘İnanç Özgürlüklerine‘ saygılı olurlar, tüm inançlara ortak bir güvence sağlarlar ki Laik Devlet Anlayışı da budur zaten.
Vatandaşları arasında ‘Benden yana, ondan yana ya da iyi-kötü‘ ayrımı yapmaz. Kendisi gibi düşünmeyenleri iftira ve hakaretlerle yok etmeye çalışmazlar.
Siyaset, bir ülkede var olan maddi-manevi varlıkların nasıl paylaştırılacağına karar verir. Bir siyasi iktidar ya tüm vatandaşların hak ve çıkarlarını korur ya da belirli bir gruba hizmet eder. Bu nedenledir ki, bilinçli bir yurttaş, bir siyaset aktörünün neler söylediğine değil, ne yaptığına bakar.
Sorulması gereken soru şudur; ‘Kimden Yanasın‘ ?
Geniş halk kitlelerinden yani; çiftçi, besici, işçi, esnaf, küçük, orta ölçekli işletmeciden mi yanasın ? Sanat ve sanatçıya saygılı mısın? Yoksa; Devlet sırtından palazlanan bir avuç yüklenici, ‘Yandaş‘ gördüğün işadamları ve ‘Kent rantları‘ ile kısa yoldan büyük zenginliklere ulaşanlardan mı yanasın ? Vatandaşa iş olanakları sağlarken ‘Kul Hakkı‘ yiyor musun, yoksa her insana
yeteneğine ve ehliyetine göre mi davranıyorsun ?
Ez cümle;
Siyaset, Ekmek Kavgasıdır.
Kalın sağlıcakla.
OKUYUCU SORULARI VE CEVAPLARI
SORU: Rumuz. H.L. Wiesbaden
Türkiye‘de birikmiş param, arsam, yazlığım var. Ölümümden sonra mirasçılarımın birbirine girmelerini istemiyorum. Bu nedenle bunlar için vasiyetname hazırlamak istiyorum. En sağlam yol hangisidir ?
CEVAP :
Vasiyetname yazılı olarak hazırlanıp saklanabileceği gibi, bu belgenin noter huzurunda düzenlenmesi en sağlam yöntemdir. Okuyucumuzun bunun için kimliği ve mal varlığı ile ilgili bilgileriyle bir notere gitmesi gerekir.
Okuyucumuz yaşı hakkında bilgi vermediği için noterin okuyucumuzdan bir doktor raporu isteyip istemeyeceğini söyleyemiyoruz. Türkiye‘de noterler ilerlemiş yaşlardaki kişilerin noterlik işlemlerinde bir doktor raporu isterler. Noter vasiyetnameyi yaptıktan sonra, okuyucumuzun bağlı olduğu nufus müdürlüğüne vasiyetnamesi bulunduğunu bildirir, nufus müdürlüğü de bunu kayıtlarına geçirip, kişinin ölümü halinde, noterliğe ölümü haber verir.
Bunun üzerine noterlik okuyucumuzun nüfus kaydının bulunduğu veya oturduğu şehirdeki Tereke Mahkemesi‘ne durumu bildirerek vasiyetnameyi gönderir. Tereke Mahkemesi nüfus kayıtlarına göre, bütün mirasçıları çağırıp vasiyetnameyi açar. Böylece vasiyetnameyi uygulamaya sokar.
NOT: H:L.rumuzlu okuyucumuz arzu ederlerse Frankfurt Başkonsolosluğuna giderek vasiyetnamesini orada verebilir, aynı zamanda bilgi de alabilir.
SORU: Dietzenbach: Ayşe Çam
1O Yıl Ödemeyle Emekli Olunur Mu ?
Ev hanımıyım ve 60 yaşındayım. Bağ-Kur‘a 5400 gün (15 yıl ) borçlanma talebinde bulundum. 116.856 TL ödemem gerekiyordu. Ama ödeme imkanım olmadı. 3600 gün (10 yıl) karşılığı ücret ödersem bu miktar emekli olmama yeter mi?
CEVAP:
Sayın okurumuz, Bağ-Kur‘dan emekli olup kısmi yaşlılık aylığı almak için en az 5400 gün gerekir. Sadece SSK‘da 3 600 günle emekli olabilme imkanı var. Bunun için de Türkiye‘de sigortalılık başlangıcınızın olması gerekir. Bizce en doğrusu 5400 günü borçlanarak hemen emekli aylığını bağlatmanız.
SORU: HANAU : M. Satılmış.
52 yaşındayım, 23 yıldır Almanya‘dayım. Malulen emekliyim. Türkiye’de kısa sigortalılığım var ve borçlanarak emekli olmak istiyorum. Elimde Hizmet Çizelgem var, başvurduğumda maaş bağlamaları mümkün mü?
CEVAP:
Sayın okurumuz. Yurtdışından döviz karşılığında emekli olmak için bütün şartları yerine getirmeniz gerekiyor. Yalnız Hizmet Çizelgesi ile işler bitmiyor. En iyisi bu işleri iyi bilen bir uzmana gitmeniz. Size bunu tavsiye ederiz.
Eğer SSK girişiniz varsa sizin için 3600 gün borçlanma yapmanız kafidir. Günlük 21,64 TL. öderseniz toplam 77.904.00 TL öder ve 58 yaşında emekli maaşına kavuşursunuz.
DANIŞMAN,YAZAR KUDRET ERDEM ‘in NOTU:
Sevgili okuyucularım. Almanya‘da emekli olmak uzun bir zaman dilimidir. İşsiz kaldığınızda sosyal yardım hakkınız olduğu halde bir sürü problemle karşılaşırsınız.
Sizler için en iyisi Türkiye‘den borçlanarak emekli olmak. Bunu da şu an tam zamanıdır.
Niçin mi ? Emeklilik için SGK‘na ödemiş olduğunuz meblağın bir kısmını sene sonu gider göstererek vergi iadesi olarak geri alabilirsiniz.
Herhangi bir ücret ödemeden sorularınızın cevapları gazeteniz OLAY AVRUPA’da yayınlanmaktadır.
Gazetemizi alın, okuyun, sorularınız varsa yazın. Ayrıca sizlerden gelen her türlü reklamları cüzi bir ücret karşılığında yayınlıyoruz.
Huzurlu ve sağlıklı günler diliyorum.