YİRMİ DOKUZ KERE KIRK YIL KÖLESİYİM ‘’ÖĞRETMENİN’’

Çağlar ötesinden günümüze gelen eşsiz bir cümledir Hz.Ali (r.a) Hazretlerinin ‘‘Ban bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum.’’ cümlesi…Öğretmenin değerini ve toplum için ifade ettiği önemini anlatan olağanüstü bir ifadedir. Hz. Ali gibi ilmin kapısı olan o büyük insanın bize asırlar öncesinden verdiği bir öğüt olarak kulaklarımıza küpe olmalı diye düşünüyorum.

Bizim alfabemizde 29 harfimiz var malumunuz dostlar...29 çarpı 40 yıl elbette ütopik bir sayı olur farkındayım kölelik olarak olabilirliği yok yani! Ama öğretmenlerimiz için; mümkün olsa değecek bir süredir emin olun bu süre gönüllü köleliğe!!! Ali Rıza Binboğa’nın sesinden dinlediğimiz 1978 yılında ortaya çıkan bir şarkıda geçer bu güzel cümle. Öğretmenlere verilen değeri ifade etmesi açısından benim için gerçekten de çok değerlidir. Kendisini öğrencilerine adayan, vatan, millet, devlet sevgisini aşılayan, doğayı, insanları, hayvanları sevmeyi öğütleyen, bir kaynak gibi bizi bilgi ile besleyen eli öpülesi ÖĞRETMENLERİMİZ için ne söylesek ne yapsak az değil midir sizce de?

Gerçek manada kendisini işine adayan, işini seven, öğrencisinin gelişimini önemseyen öğretmenlere kurdum bu cümlelerimi! Öğrencisine gerektiğinde ana, baba, abla, ağabey, arkadaş olabilecek öğretmenlere! Maalesef ki; bu profilin dışına çıkan öğretmen sıfatının arkasına gizlenen art niyetli insanlarda yok değil malumunuz, her meslekte olduğu gibi, bu kutsal meslekte de çürük meyveler mutlaka olacaktır. Önemli olan bu art niyetli insanları o kutsal eğitim ordusu içinden ayıklamaktır diye düşünüyorum.

Önümüzde o kadar güzel örnekler var ki! Başta Peygamberimiz (S.A.V) insanlığın en büyük rehberi ve en büyük öğretmeni değil midir? Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk nasıl unutulur? Şehit öğretmenlerimiz Aybüke’lerimiz, Necmeddin’lerimiz, Ayşe Nur’larımız, Neşe’lerimiz nasıl özlemle, minnetle ve dua ile hatırlanmaz?

Gelin hak ettikleri değeri verelim öğretmenlerimize ve eğitim sistemimizi artık sağlam bir zemine oturtalım Ülke olarak. Her eğitim-öğretim yılında değişen bir sistem yerine gerçek manada stabil, Türkiye Yüzyılı (maarif modeli) misyonuna uygun, yenilikçi, çağdaş, ilim ve bilimin ışığında bir vizyon ile bir eğitim modelini özveri ile yeniden inşa edelim. Yaşadıkları bin bir zorluğa rağmen çocuklarımızı sevgi ile yoğurmaya çalışan, kendisini bu yola adayan öğretmenlerimizi hep baş tacı yapalım. Bu inşanın temel taşının öğretmenler olduğu bilinci de asla aklımızdan çıkarmadan yapalım bunu! Gelecek baharların, doğacak güneşin ve aydınlık yarınların hayalini kurmaya devam ederek dostlar…

Bu vesile ile bütün ÖĞRETMENLERİMİZİN ‘’24 Kasım Öğretmenler Günü’nü’’ en kalbi duygularımla kutlarken, üzerimde emeği olan, öğrencilik yıllarımın çeşitli evrelerinde hayatıma dokunmuş, izler bırakmış tüm öğretmenlerimi saygı, sevgi ve minnet ile bir kez daha yad ediyorum. Ahirete irtihal etmiş olanlara da rahmet diliyorum. Sizlerle hasbihalimi Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün şu veciz sözü ile bitiriyorum.

‘’ÖĞRETMENLER, YENİ NESİL SİZİN ESERİNİZ OLACAKTIR.’’

Hasan KÖKMEN

Yazar-Mimar

@arc-writer

@edebiyle_yazar