https://www.avrupaolay.com/files/uploads/user/78290.jpg
Ökkeş Toy
Advert

Bayramlı Duygu ve Düşünceler

05-09-2013 22:10 813 kez okundu.

“Bugün görüş günü /dost kardeş bir arada / telden tele mendil salla / el salla / Merhaba” diyor ülkemizin yetkin, değerli şairlerinden Enver Gökçe. İçerdekiler ve dışarıdakiler için bir görüş gününü yada anını ne güzel tanımlamış, dillendirmiş, ifade etmiş.

Bir sevinci, bir paylaşımı, bir içten merhabayı dizelere dökmüş imgelerle. Çoğumuzun içinden geçenleri, yüreğinde hissettikleridir bu. Uzakta, gurbette, demir parmaklıklar ardında ailesi, eşi dostu, arkadaşı olanlar için bir merhabalık an, bir merhabalık görüş, bir merhabalık gün ve paylaşım çok güzel ve değerlidir. Hüzünler kadar, ondan daha da çok sevinçler yükler insanın yüreğine. Doyumu yoktur böylesi anların.

Şairin bu güzel şiirinin ilk dizesini “bugün bayram günü” desek yine aynı duygu ve düşünceleri ifade eder, yürek damıtımı sözcükler imgeleri yüklenirdi sanırım. Evet yine bir bayram günlerindeyiz. Yine bir bayramlık anlar ve duygular yaşamanın zamanındayız. Buluşmanın, birleşmenin, görüşmenin paylaşmanın, merhabalaşmanın sevinmenin anlarıdır zamana sığdırmaya çalıştığımız. Acılarımızı, küskünlüklerimizi, kötü olan ve insanlığa yakışmayan her tür duygu ve düşünceleri, davranışları bir tarafa atmanın, manevi olarak olduğu kadar, maddi yaşamın gerçekliğinde de  temizlenmenin, yenilenmenin anı, günü, zamanıdır. Önemli olan bunu başarmaktır. Sanırım insanın insana en güzel bayramlık armağanları, hatta kendisine bile en güzel armağanı bu olabilir.

Bayramlık günlerdeyiz. Ama dünyanın hali bayramlık günlerde değil. İslam aleminin yaşadığı coğrafya hele hiç bayramlık günlere benzemiyor. Her yer savaş alanı, insanın insana kulluğunu dayatan bir sistemin tam bir savaş alanı. İşte Afganistan, yıllardır işgal ve savaşın yaşandığı ve her gün onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir ülke. İşte Irak, hemen yanı başımızda. İşgal ve savaşın yağma ve talan gerçeği yanında insanları da, insani değerleri de, insanlığın ortak değerleri de talan ve yağma ediliyor. İnsan ölümlerini kanıksatır oldu bu ülkede yaşananlar. Mısır’da dönen dolaplar, oynanan oyunlar, kurulan tuzaklar, komploların bedelini yine Mısır halkı, Mısır’da insani değerler yağma ve talan edilerek, katledilerek ödüyor. Hele şu Suriye’de olan biten, son günlerde köy köy çoğu çocuk savunmasız insanların ağaç doğranır gibi doğranması vahşeti insanı daha çok ürpertiyor. Halkımız, “komşuda pişer, bize de düşer” der dostane paylaşımı ifade etmek için. Bu kez öyle olmuyor. Komşuda pişen ölümler, oyunlar, katliamlar bize de düşüyor.

Kısacası, bütün bir Ortadoğu coğrafyası, İslam aleminin yaşadığı bölge şu bayramlık günlerde bile tam bir kan deryasına dönüşmüş, dönüştürülmüş durumda. Egemenler, yönetenler, kendi çıkarları, hegemonik yönetimleri, dünya ve bölge zenginliğini paylaşmaları uğruna halkın yaşamını zindana dönüştüren, halkın gününü kana bulayan olmaktalar. Kardeşi kardeşe, inancı inanca, halkları birbirine düşürmeye çalışıyorlar. Bir bayram günü, bir bayram zamanı böyle mi yaşanması gerekir? Üzüntü verici demek az gelir, hafif kalır. Yaşatanlar utanır mı, ya da utansın demek yeter mi, elbette hayır. Ama buna, bu gidişe, insanların bayramlarını bile kana bulayan, bayramlarını bile zehirleyen anlayışa, zihniyete dur demek gerekir. Bütün bir insanlık dur demeli. Duran insan gibi dur demeli. Yürüyen insan gibi dur demeli. Düşünen insan gibi dur demeli. “bayram benim neyime / kan damlar yüreğime” dememek için bunu yapmalı.

Savaşsız, sömürüsüz, insanın insana kulluk etmediği, sınırlarda vurulmadığı, gümrüklerde tutulmadığı, geceleri karanlık, gündüzleri sisli, bulutlu olmadığı bir dünyada; aydınlık bir dünyada; gelecek kaygısı, yaşlanma korkusu yaşamayacağı bir dünyada yaşamak ve her günü bayram sevinci ve paylaşımı ile yaşamak için emek vermeli, çaba vermeli, düşlerin peşinde olmalı insan. O zaman bayram benim neyime demez hiçbir insan. Yüreklere kan damlamaz. Biri aç, biri tok uyumaz. Bir aç açıkta, sokakta kalmaz, dilenmez, dilenmeye mahkum olmaz, üretenler, üretilenler eşit, insanca bölüşülse, paylaşılsa tüm zenginlikler, kan damlamaz insanlığın yüreklerine. Bayramlar bayramca yaşanır böylece. Bayramca kutlanır bayramlar. Sokaklarda nümayişe çıkılır, kaldırımlarda yürünür dostlukla, parklarda buluşulur, evlerde toplanılır paylaşılır güzellikler hesapsız, kitapsız.

İşte bu duygu ve düşüncelerle bir bayram günü için nümayişe çıkan insanların, inanan ve inancın gereğini yerine getiren insanlarımız bayramını kutluyor, nice mutlu bayramlar diliyorum. Umutla kalın.

Neler Söylendi?