Değerli okurlarımız ve değerlerimiz,
Gelecek nesillere yaşanır bir Dünya bırakmamız yolunda değerlerimizi her geçen gün kaybetmekte olduğumuzu sık sık dile getiriyoruz.
Değerlerimizi şimdi hissetmeye başladık. Yeni Dünya denilen düzende, genç neslin elinde telefon bağımlılığı ile bireysel, sanal bir yaşam sürerlerken aynı zamanda değerlerimizden her gün uzaklaştıkları hepinizin malumudur. Bu değişim çok hızlı devam ediyor. Değerler, saygı ve gerçek sevgi kayıp oldu, değerlerimiz ışığında hayat kalmadı.
Hayatın her alanında iyi hissettiren anlar yaratmak için neler yapmamız gerekiyor. Bizi biz yapan güçlü ailemizle birlikte neler yapmamız gerekiyor ki değerlerimize saygımız ve sevgimiz daim olsun.
İnsan yaşamında öğrenmenin yaşı olmadığını, her bir yeni olaydan yeni bir şeyler öğrendiğimizi anlıyorum. Zaman zaman sohbetlerde genç öğrenci kardeşlerimle bir araya geliyorum. Bir tanesi var ki beni çok şaşırttı. Sohbet içinde, Ökkeş Amca dedi, “insanların acılarını yaşamak kolay, nedeni çünkü herkesin kendi acıları var, bu acıları paylaşabiliyorlar. Yalnız sevinçleri ki bunu paylaşmak zor. Hiç kimse kimsenin sevinçlerini paylaşmıyor. Burada ego, çekememezlik, hasıtlık devreye giriyor. Keşke güzelim dünyamızda herkes değerlerine göre yaşayabilselerdi” diyor.
Sevgi, saygı, merhamet, hoşgörü, demokrasi, yardımlaşma, sorumluluk, dürüstlük, özgüven ve daha birçok değerlerimizi bilmek ve yaşatmak hepimizin görevidir. Bunun için önce kendi eksikliklerimizi gidermeli, davranışlarımızla örnek olmalıyız. En önemlisi ise çocuklarımıza ve gençlerimize değerlerimizi aktarmamız.
İnsan ne için yaşar? Yaşamımızı anlamlandırmak için neler yapmalıyız? Neyi nasıl yaparsak daha insani ve huzurlu bir yaşam süreriz? Bu soruları kendimize ve çevremize sordurmamız gerekmiyor mu?
Peki, bizler bu soruları günümüzde nasıl değerlendirebiliriz? Hayatımızda bazı değerlerimizi nasıl göstermeliyiz? Değerlerimize nasıl sahip çıkmalıyız? Bu değerlerin hayatımıza olumlu yansımaları neler olur?
Her insan farklı bakış acıları olabilir, önemli olan farklı bakış açılarına saygı çerçevesinde yaklaşmak değil mi dir? Bu çerçevede bakış açısına da hoşgörülü yaklaşmak ona değer verdiğimizin yanıtıdır aslen. Bu husus bir kişi için çok önemliyken, diğer bir kişi tarafından hiç de ciddiye alınmayabilir. Her ne olursa olsun herkesin bazı değerleri vardır ve bu değerler onlar için gerçekten önemlidir. Zira her insan yaşamını, değerler alanlarına göre yaşar.
Her birey, değer verdiği alana daha fazla odaklanır, diğerlerine nazaran o alanla daha fazla ilgilidir. Değer verdiğimiz alanlarda daha çok okur, araştırma yapar. Bu alanlara daha fazla vakit ayırır, daha çok araştırma yapar, değer verdiğimiz şeyleri yaşam alanımızda bulundurur, yanımızda taşırız. Kısacası hayatımızda değer verdiklerimize daha fazla vakit ve zaman ayırırız.
Sevdiğimiz şeyleri hemen yapmak için can atarken, bazı şeyleri neden sürekli erteleriz hiç düşündünüz mü? Bu durum, tamamen değerlerimizle ilgilidir. Değer vermediğimiz alanlarda daha dikkatsiz ve disiplinsiz oluruz; sözümüzde durmakta, odaklanmakta, motive olmakta zorlanırız. Bu, pek çoğumuz için böyledir. Bu sebepten dolayı insan insana karşı iyi dokunması ve iyi gelmesi gerekmektedir.
Değerlerimizi keşfetmek, aynı zamanda kendimizi keşfetmemizi, neden yaşamamız gerektiğini görmemizi ve dünya da misafir olarak daha da iyimser olarak yoluna devam etmeliyiz. Örneğin, iyi bir dünya da yaşamak istiyorsan toplumsal kurallara uymamız ve uymaları için yetiştirmemiz yaşanacak bir dünya için ilk adımlar olmaz mı? Değerlerimiz ile yaşamak ve yaşatmak yolunda biz olabiliriz.
Yaşamımız, başarılarımız ve huzurumuz değerlerimizin yansımasıdır. Her birinizin değerlerini kavramış, değerleriyle iyi bireyler olarak hayatın güzelliklerini yaşamanız diklerimle.
Sevgiyle