Gazianteplilerden bir adım daha

Ökkeş Toy

06-06-2016 21:02

 

Sevgi ve sevincin en güzelinin yüreklerinizde çiçeklenmesi dileğiyle yazıma başlamak istiyorum. Geçtiğimiz hafta sonu Güney Almanya’da kurulan Baden-Württenberg Gaziantepliler Kültür ve Dayanışma Derneği'nin düzenlemiş olduğu 2 günlük kermeste bulundum. Gaziantepliyim ama yinede en az yabancılar kadar şaşırdım. Dünya’nın neresinde olursa olsun Gaziantep kültürünü yaşatma adına çalışan tüm hemşerilerimizi yürekten kutluyorum. Mühlacher kasabasının Belediye başkanı Belediye binasının önünü 2 gün kermes yapması için ilk olarak Gaziantepliler Kültür ve Dayanışma derneğine verdi.

Güney Almanya’daki Baden-Württenberg Gaziantepliler Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen kermeste 7'den 70'e her yaştan insanı çalışma heycanı almıştı. Bir yandan çocuklarımız Anne-babalarına yardım ediyor, diğer yandan dernek üyelerinin hazırladıkları Gaziantep’in olmazsa olmazlarından Gaziantep yemekleri tezgahta yerlerini alıyordu. İmece usulu hazırlanan ve kentte yaşayanların ilgisine sunulan kermesin şehrin içerisinde olması Almanların ilgi odakları olmuştu. Gaziatep Derneği'nin iki gün boyunca canlı müzik yapan grubların gelmesi, farklı illerden dans grublarının birbirinden güzel halk danslarını sergilemeleri, hele hele Yunan dans grubunun dayanışma adına Gaziantepliler derneğine destek vermesi, halkların kardeşliği ve dostluğu adına önemli bir kazanım ve sevinci ifade etti. Bir çok ulustan insanların aynı ortamı paylaşmaları, gök kubbenin altında ortak güzellikleri paylaşıp, aynı sevinci yaşamaları önemli olduğu kadar bugünden geleceğe taşıma adına anlamlıdırda.Toplumların arasında uyumu, kaynaşmayı, entegre olma önemli. Bundan daha güzel uyum ve kaynaşma olurmu dedirtti insanlara.

Yıllar yılı toplumları birbirine düşman gösteren politikalar, söylemler, zihniyetler toplumların gerçek yaşamlarında artık karşılığını bulmuyor. Köhnemiş bu anlayışları burgul pilavı gibi toplumların sofralarına sunanlar yukarıda anlatılan tabloda artık yer bulamıyor. Bulamıyor demek belki eksik kalacak, artık bu çürüyen, çağdışı anlayış ve yaklaşımlara toplumların dostluk ve kardeşlik bilinciyle papuç bırakmamalıdır. Toplumların gerçek çıkarı bunu gerektirir. Sınırları çizen toplumlar değildir her zaman. Çokluk egemenlerdir. Toplular arasına çitleri örenlerde onlardır. Gök yüzü herkesindir, gökyüzünün altında yaşamakta herkesin hakkıdır. Sınırlar gerçeği altında söylenecek en güzel şeyde, insanlığın yüreğinde sınırların olmamasıdır. İnsan yüreğinin yaşadığı iki şey önemlidir. Acı ve sevinç. İnanın acının ve sevincin dili ortaktır. Duygu dili ortaktır. Bütün dillerde acı ve sevinç aynıdır. Acı ve sevinç karşısında insanlar  hep aynı şeyleri ifade eder, aynı şeyleri hissederler. Bu nedenle dil, din, ırk ayrımı gözetmeden kardeşçe yaşamasını bilmek, dostluğu paylaşmasını başarmak, nerede olursa olsun zulmedene dur deme cesaretini kuşanmak, eşit insanlık ailesi olabilmek, barış içinde yaşamak gerektiği unutulmamalıdır. Savaşsız, işgalsiz, zulümsüz ve zalimsiz bu dünya herkese yeter.

İnsanların yarattığı tüm değerler insanlığın ortak mirasıdır. Kültürlerde öyle. Elbette her toplumun kendine özgü kültürel değerleri vardır. Ancak, bu kendine özgünlük bile insanlığın ortak kültürel mirasıdır, bu mirasın bir parçasıdır. Dillerde öyle. Her dil kendine güzeldir. Ama her dil aynı zamanda insanlığın değeri olduğu kadar güzelliğidirde. İnsanların buna sahip çıkması ve bunu yaşatma çabaları çok anlamlıdır insanlık adına. Diller gibi yok olup giden, unutulan kültürlerde insanlığın kaybıdır. İnsanlığın değer yitimidir. Buna karşı ortak çalışma yapmak, birleşik mücadele vermek insanlığın görev ve sorumluluğudur. İnsan olan herkes bu görev ve sorumlulukla yaşamalı, yaşamını anlamlı ve güzel kılmalıdır.

Bugün Güney Almanya’da Gazintepliler olarak güzel bir birliktelik sergiledik, geleneklerimizle dayanışmalı anlar yaşadık. Bu anın güzelliğiyle bunları düşünelim istedim. Bir başka pencereden bakalım, görelim ve yaşayalım  istedim. Örnek olmak, örneklik yaratmaktan geçer.

Kalın sağlıcakla!

DİĞER YAZILARI TOPLUMSAL YAŞAMIN ALTIN HALKASI, BİZ OLMAK… 01-01-1970 03:00 DOĞRU BAŞVURU VE VİZE ONAYI NASIL OLUR 01-01-1970 03:00 SILA YOLUNDA KURALLARA DİKKAT! 01-01-1970 03:00 İNSAN DEĞERLERİYLE VARDIR 01-01-1970 03:00 KISKANÇLIK NEREYE GİDİYOR? 01-01-1970 03:00 Sıla Yoluna Çıkacaklara Önemli Uyarılar ! 01-01-1970 03:00 BİR GÖNÜL İNCELİĞİDİR YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 GÜVENMEK SEVMEKTİR 01-01-1970 03:00 MUTLULUK GEMİSİNİN, UMUTLU KAPTANI OLMAK 01-01-1970 03:00 BİR MUTLULUKTUR YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 GECEDE AYINIZ, GÖKYÜZÜNDE YILDIZLARINIZ OLSUN 01-01-1970 03:00 SILA YOLUNDA YAŞADIKLARIM 01-01-1970 03:00 Yeni bir yıl, Yeni bir yaşam 01-01-1970 03:00 İyi Tatiller 01-01-1970 03:00 Gaziantepli Gurbetçiler Dayanışma Sergiledi 01-01-1970 03:00 Kültürel gelişmeye sahip cıkalım 01-01-1970 03:00 YERELDEN EVRENSELE DEĞİŞİM RÜZGÂRI 01-01-1970 03:00 Dünyalı Olmak, Sesimiz Olmak ! 01-01-1970 03:00 Mutlu olursanız bayramlar sevinç olur 01-01-1970 03:00 Gülümse, yaşamda size gülümsesin 01-01-1970 03:00 Yaşamak dediğiniz nedir? 01-01-1970 03:00 Hep gülümseyin, yaşamda size gülümsesin 01-01-1970 03:00 Biriktirdiğin değil, paylaştığın senin 01-01-1970 03:00 Ses olmak, sesimiz olmak 01-01-1970 03:00 Seien Sie Hoffnungsvoll, machen Sie aus den Jahren glückliche Jahre 01-01-1970 03:00 MEMLEKET DEMEK; EMEK İSTER 01-01-1970 03:00 Bayramlı Duygu ve Düşünceler 01-01-1970 03:00 Güzellikler Paylaştıkça Güzelleşir 01-01-1970 03:00 Bayramlar Umut kapınız, barış kapınız olsun 01-01-1970 03:00 Başka yolu yok, başaracağız 01-01-1970 03:00