Yaşamak dediğiniz nedir?

Ökkeş Toy

07-01-2016 22:16

Yaşamak dediğin hayatın ellerinden tutmaktır. Yaşamak dediğin hayata gülümsemektir. Yaşamak dediğin ne oldum değil, ne olmak istediğini bilmektir. Ne olduğunu bilmektir. Şairin dediği gibi “70’inde bile ağaç dikmektir” yaşamak. Yaşadığın her yerde ve her anda duymak, görmek ve bilmektir yaşamak. Yaşadığın topluma karşı toplumsal ve sosyal sorumluluğu hissetmek ve paylaşmaktır. Yaşananlara karşı ilgili ve duyarlı olmaktır yaşamak. Yaşamak dediğin umutlu olmaktır. Özlemektir dünya güzelliklerini ve mutluluğu fethe çıkmaktır yaşamak dediğin. Tepeden tırnağa sevdaya kesilmektir yaşamak dediğin. Hayat kavgasının sevincini yaşamaktır yaşamak dediğin.

Ve bir Antepli için dünyanın neresinde yaşadığımız önemli değil, önemli olan Gaziantep’i bir dünyalı olarak yaşamak ve yaşatmaktır bir anlamda yaşam. Kentimizin güzelliklerini yaşamak ve yaşatmak çabası güç ve güzellik vermeli yaşamımıza. Başpınar’dan Barak ovasına, Dülük dağlarından Kilis yollarına, Nizip elinden Araban eline, Oğuzeli’nden Yavuzeli’e, Nurdağı’ndan İslahiye’ye, Kırkayak’tan Kavaklığa, Galaaltı’ndan Kürt Tepesi’ne, Düztepe’den Karşıyaka’ya, Karayılan’ından Şahin Bey’lerine hem güzelliği, hem de değerlerini bilmek, yaşatmaktır. Tarihsel bir kimliği var Antep’in. Tarihi ve Kültürel zenginliği, mutfak zenginliği var.

Anadolu uygarlığı ile Mezopotamya uygarlığının kesiştiği ve birleştiği bir kenttir. Sosyal, siyasal ve değişik inançsal, ulusal dokusuyla kesişip birleştiği bir kenttir Antep. Bir Anadolu Mezopotamya mozaiğidir. Bunun için yaşlanmayan, yaşlatmayan bir kenttir. Yaşatan bir kenttir Antep. Ayntap’tır bir adı, bir adı Dilok’tur. Ozanlar kentidir, şairler kentidir Antep, yazarlar kentidir. Öksüz Oğlan, Alu Beşe,  Dedemoğlu, Miskin Ali, Gündeşlioğlu, Şerif dai, Kılıçoğlu, Kul Hasreti, kul Mustafa, Ahmet Ayaz, sonra Onat Kutlar’ı, Ülkü Tameri’i, Ahmet Ümit’i, Edip Akbayram’ı ve daha nicelerini burada anmak gerekir.

Bir kenti yaşanılır kılan, bir kenti güzelleştiren içinde yaşadığı, ona kentli kimliği kazandıran insanlardır. İnsanlar o kente kimliğini kazandırır, güzelliklerini üretir, değerlerini yaratır. Kenti insanlardan, insanları kentlerden ayırmak zordur bu nedenle. Yaşamak dediğin budur işte birazda. Ömür tüketmek değil, ömür katmaktır yaşadığın yere.

Yazının tam burasında durdum, haberlere takıldı kulağım. Yürüyüş, Ankara, patlama, bomba, ölü, yaralı deyip peşi sıra konuşuyor sunucu. Emek örgütlerinin düzenlediği Emek, Barış ve demokrasi yürüyüşünde patlama olmuş Ankara’da. Onlarca ölüm, yüzlerce yaralı haberi. İçim burkuldu. Yürekten vurulmuşa döndüm. Bu kaçıncı, bu kaçıncı diyerek hayıflandım kendi kendime. Memleketin tüm kentlerinden insanlar gelmiş; barış için. Barışa bir ses için. Bugünlerde ekmek kadar, su kadar, hava kadar ihtiyaç duyduğumuz barışa bir ses için. Koca bir kent, bir başkent, bir Ankara kana bulandı. Birilerinin meydanlarda daha bir iki gün önce “oluk oluk kan akacak” diye böbürlendiği bir anda gerçekten oluk oluk kan akıtıldı bu memlekette. Ankara’nın göbeğinde hemde. Kana bulandı Ankara. “Ankara Ankara, ey bahtı kara” diye bir türkü var sanırım. Şimdi barışın bahtı kara Ankara gibi. Acısı büyük, yarası derin insanlarımızın, emekçi insanlarımızın. Hayatı yaratan ve üreten ellere atılan bir bomba bu. Bir kenti karalara boyayan, bir kenti kanla yıkayan bir bomba bu. Suruç yetmedi, bir de Ankara. Yüreklerde dinmeyen acı, dinmeyen sızı, dinmeyen göz yaşı. Ölüm adın kalleş olsun. Lanet olsun, lanet olsun, lanetler olsun.

Acılı ailelerin başı sağ olsun. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Günün ağırlığı çöküyor üstümüze, ölümün ağırlığı çöküyor. Memeleketim, memleketim, bunlar sana yakışmıyor. Başkada bir şey yazmak istemiyorum.

Bir çağrı ile bitirmek istiyorum yazımı. Almanya’da yaşayan Antepliler, Antep’in kurtuluş günü 25 Aralık’ı kutlamaya hazırlanıyorlar. 18.Aralık 2015’te Almanya’nın Frankfurt kentinde DR. Hoch’s Konservatorium salonunda bir gece yapılacak. Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 94.yıl anısına Gaziantep Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim görevlisi Prof. Dr. Bilgehan Pamuk katılacak. Direniş geleneğini yaşatmaya çalışıyorlar. Kendi tarihinden öğrenmeye, öğretmeye çalışıyorlar. Fransız sömürgeciliğinin esareti altındaki bir halkın özgürleşme direnişini, mücadelesini yeni kuşaklara anlatmak için mütevazi bir çaba. Tarihten günümüze sahiplenme, geleceğe taşıma çabasıdır. Bir emektir verilen. Dayanışmaya çağrıdır. Dayanışmanın inceliğine ve gücüne güç vermedir. “Atına binmiş de elinde dizgin, girdiği cephede hiç almaz bozgun, çeteler içinde yılanım azgın, vurun Antepliler kavga günüdür, vurun Antepliler namus günüdür” diye çağırır ozan o güzel, o içli, o yangın yürekli sesiyle. 25 Aralık kutlaması işte buna verilen yanıt olduğu oranda anlamlıdır. Bu geleneği günümüze taşıdığı, geleceğe taşıdığı anlamda tarihsel ve güncel anlam taşır.

Avrupa’da yaşayan Gazianteplilere kendi kültürlerine sahip çıkarak yaşıyor ve yaşatıyorlarsa, içerden ve dışarıdan çağrılarına kulak verilmesi gerekir. Gelin hep birlikte sahip çıkalım. Frankfurt’ta bir Gaziantep rüzgarı daha estirelim. Birlik, beraberlik ve dayanışmanın önemini Gaziantep’in düşman işgalinden Kurtuluşunun 94. yıl’ında sergileyelim. Hepimiz Şahiniz Ağam, hepimiz Karayılanız ağam diyelim.

Saygı ve Sevgiler

DİĞER YAZILARI TOPLUMSAL YAŞAMIN ALTIN HALKASI, BİZ OLMAK… 01-01-1970 03:00 DOĞRU BAŞVURU VE VİZE ONAYI NASIL OLUR 01-01-1970 03:00 SILA YOLUNDA KURALLARA DİKKAT! 01-01-1970 03:00 İNSAN DEĞERLERİYLE VARDIR 01-01-1970 03:00 KISKANÇLIK NEREYE GİDİYOR? 01-01-1970 03:00 Sıla Yoluna Çıkacaklara Önemli Uyarılar ! 01-01-1970 03:00 BİR GÖNÜL İNCELİĞİDİR YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 GÜVENMEK SEVMEKTİR 01-01-1970 03:00 MUTLULUK GEMİSİNİN, UMUTLU KAPTANI OLMAK 01-01-1970 03:00 BİR MUTLULUKTUR YAŞAMAK 01-01-1970 03:00 GECEDE AYINIZ, GÖKYÜZÜNDE YILDIZLARINIZ OLSUN 01-01-1970 03:00 SILA YOLUNDA YAŞADIKLARIM 01-01-1970 03:00 Yeni bir yıl, Yeni bir yaşam 01-01-1970 03:00 İyi Tatiller 01-01-1970 03:00 Gaziantepli Gurbetçiler Dayanışma Sergiledi 01-01-1970 03:00 Kültürel gelişmeye sahip cıkalım 01-01-1970 03:00 YERELDEN EVRENSELE DEĞİŞİM RÜZGÂRI 01-01-1970 03:00 Dünyalı Olmak, Sesimiz Olmak ! 01-01-1970 03:00 Mutlu olursanız bayramlar sevinç olur 01-01-1970 03:00 Gazianteplilerden bir adım daha 01-01-1970 03:00 Gülümse, yaşamda size gülümsesin 01-01-1970 03:00 Hep gülümseyin, yaşamda size gülümsesin 01-01-1970 03:00 Biriktirdiğin değil, paylaştığın senin 01-01-1970 03:00 Ses olmak, sesimiz olmak 01-01-1970 03:00 Seien Sie Hoffnungsvoll, machen Sie aus den Jahren glückliche Jahre 01-01-1970 03:00 MEMLEKET DEMEK; EMEK İSTER 01-01-1970 03:00 Bayramlı Duygu ve Düşünceler 01-01-1970 03:00 Güzellikler Paylaştıkça Güzelleşir 01-01-1970 03:00 Bayramlar Umut kapınız, barış kapınız olsun 01-01-1970 03:00 Başka yolu yok, başaracağız 01-01-1970 03:00